Güreşin son aşaması... Arenadaki yirmi dört bin kişi soluğunu tutmuş, matador Julio Aparicio'nun boğaya son darbeyi indirmesini bekliyor.
Her şeyi oyun sanırken sürekli artan bir düşmanlıkla karşılaşan, sırtına saplanan banderillalar yüzünden canı yanan ve kanlar içinde kalan boğa artık yorgun ve öfkelidir.
Erkek şiddetinin süslü püslü ve hafifçe karikatürleştirilmiş temsilcisi olan matador son kez çevresinde döndürüyor boğayı.
Ah, matadorun elindeki muleta yok mu! O hain kırmızı bez! Matador kılıcını yani muerte'yi (ölümü) muleta'nın altında saklar.
Şimdi kılıcını muleta'nın altından çekip çıkartıyor Aparicio. Birbirlerine çok yakınlar.
Beklenen an geldi işte...
Kılıç birazdan boğanın boynundaki boşluğa saplanacak ve doğrudan kalbine kadar uzanacak.
Geriye doğru bir adım atarak güç almak istiyor Aparicio. Ama... Ayağı kayıyor. Düşüyor. (Olayı video'dan izlerken gözlerine baktım matadorun!
20 saniye önce kibirle kasılıyordu, şimdiyse gözlerinde nasıl bir şaşkınlık var!) Boğa başını eğip yaklaşıyor ve sonra hızla kaldırıyor. Boynuzu Aparicio'nun çenesinin altından girip ağzından çıkıyor!