Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Şişmanların şişman sevmeyen ressamı!

Çağımızın en merak uyandıran, en popüler, en çok satan ressamlarından Fernando Botero ülkemize ayak bastığında demiş ki...
"Siyasette olduğu gibi sanatta da esas olan pozisyon almaktır!"
O halde ben de baştan pozisyonumu alayım.
Ben Botero'nun resimleri ve heykellerindeki şişmanları çok sevimli bulurum.
Ancak Botero'nun büyük ve sahici bir ressam olduğunu hiç düşünmedim! Onu esprili bir hikâye anlatıcı ve renkli bir sanat figürü olarak görürüm. Ressamdan çok çizerdir. Heykelleri de dev bibloları andırır.
Ama Latin Amerika'nın kültür çevrelerinde el üstünde tutulduğu dönemde sanat piyasası "Yürü ya kulum!" demiştir!

***

Peki Botero'nun pozisyonu ne derseniz...
O resim ve heykellerindeki figürlerin şişman olduğunu inkâr ediyor, sadece gerçeğin biraz abartılı bir anlatımı olduğunu iddia ediyor. (Ayrıca şişman insanları da sevmiyormuş! Sevse, ben de onu sevecektim!)
Tahmin edebileceğiniz gibi Botero kendisinin bir tür dâhi sanatçı olduğunu düşünüyor. (Bir de kendisi gibi bir Kolombiyalı olan yazar G.G. Marquez'den nefret ediyor.)
Nereden çıktı şimdi bütün bunlar?
Tepebaşı'ndaki Pera Müzesi'nde 4 Mayıs'ta açılan Fernando Botero sergisini geçen gün gezdim de, ondan.

***

Bu sergiyi siz de gezin!
(18 Temmuz'a kadar vaktiniz var.)
Neden mi? Çünkü Botero denince Batı'da akan sular durur. Tanımak gerekir!
Ayrıca Botero resimleri her zaman eğlencelidir.
Belki sizi resim sanatının derinlerine doğru çekip almaz fakat anlattığı hikâyeyle kâh güldürür, kâh düşündürür!
Ha... İtiraf ediyorum, Botero sergisinin en güzel yanlarından biri de şu: Gitmişken müzenin kafesinde oturup o harika pasta ve keklerden yiyebilme imkânı bulacaksınız!

***

Müzede dolaşırken dikkatimi çekti.
Annesiyle birlikte sergiyi gezen 7-8 yaşlarında bir oğlan çocuğu resimlerdeki kadınlara, çalgıcılara, matadorlara, rahiplere, terzilere baktı baktı...
Sonra yüzünü buruşturup "İğreeenç!" dedi.
Anoreksiyanın eşiğinde sayılacak ölçüde zayıf annesi gizli bir sevinçle "resimlerdekiler çok şişman, ondan mı?" diye sorunca, çocuk kafasını salladı.
"Hayır" dedi; "baksana anne, minicik ağızları var; sence konuşabiliyorlar mıdır?"

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA