Çoğu Türkistan'ın acısı elbet bitecek, az kaldı...
Sancılar, çileler, kayıplarla da olsa özgürlük güneşi Uygurların üzerine de doğacak...
Hiç kuşkum yok bundan.
Dünya değişiyor.
Ne kapitalist ekonomik makyaj, ne hâlâ ayakta kalmaya çalışan komünist particilik, ne de binlerce yıllık ırkçı gelenek Çin'i sürgit böyle tutabilecek!

***
Yanlış anlaşılmasın! Zalimler ve muktedirler dünyadan ellerini ayaklarını çekecekler, demiyorum.
Yeryüzünde öyle bir cennet yok!
Ama...
Hiçbir halkın dili yasaklanamaz artık...
Hiçbir topluluğun inancı yok sayılamaz, hiçbir topluluk "dönmeye" zorlanamaz...
Linç ederek, dünyayla iletişimini keserek, terörist ilan ederek hiçbir halkın ayakta kalma mücadelesi durdurulmaz...
Geçti o devirler!
***
Ancak biz de şunu bilelim ki...
Uygurları sırf kardeş bildiği için olup bitenlerle ilgilenen fakat Doğu ve Batı Türkistan'ın haritadaki yerini gösteremeyenlerin...
Uygurların Türk soyundan oluşunu vurgulayıp orada olup bitenlerin Asya'da Müslümanlara karşı girişilen baskı politikalarının yeni bir safhası olduğunu görmezden gelenlerin...
Uygurlar için özgürlük isteyip Tibetlilerin yıllardır Çin'e karşı ölümüne sürdürdüğü direnişe aldırmamış olanların...
Doğu Türkistan'ın özgürleşme sürecinde bir payı olmayacak!
***
Unutmayın, zulme karşı mücadele özünde bir ırk, bir millet, bir soy sop davası değildir!
Bu mücadele "insan olma" mücadelesidir!
Unutmayın, insanlık tarihinde "ekonomik gerçekçilik" hiçbir zaman "özgürlükçü rüya"yı yenilgiye uğratamadı!
Çin'in ne bir buçuk milyarlık nüfusu, ne merkez bankasındaki dolarları... 9 milyon Uygur'un kendi ülkesinde, kendi kültürüyle, dilediği gibi yaşamasını önleyebilir!
Kıvılcım parladı bir kere!