Piliç ızgara seversiniz herhalde. Arada bir de olsa tavuk döner, kanat kızartma, but haşlama yersiniz sanırım.
Peki ya hamsi buğulama, tavada cızırdamış istavrit, uskumru, levrek?
Lakerdadan çok sık olmasa da tattığınız, çirozu önce yiyip sonra yağına ekmek bandığınız da oluyordur umarım.
Çok basit
Böylesi sofralara oturup kalkanlara peşin lafım şu ki; hepinize afiyeti gül bahar olsun, yarasın .
Gözümüz de yok sözümüz de. Benim lafı getireceğim yer basit bir kavşak.
Bugün ne yesek?
Özellikle de gençler ve on yıllardır kent yaşamı içinde halli hamur olanlar. Mönülerde bulup seçtiğiniz o
deniz ve kümes hayvanlarını, ya resminden, ya filminden ya da ölmüş de yemeklik olmuş hallerinden biliyor.
Civcivler
Hatırlayın; (yaşı müsait olanlar) evlerin önünde ardında küçümen de olsa ille de bahçe bulunurdu. O minik bahçecikte uzun ince tahtalara tel örgüler gererek eğreti kümesler yapardı aile büyükleri.
Civcivler , piliçler, horozlar tavuklar, hindiler hatta kazlar, ördeklerle haşır neşir yaşadık kuyu başı akşamlarını.
Nasıl anlatsam?
İşin balık, tavuk kısmı girizgah olsun içindi. Sobayı bilmeyen, görmeyen şehir ve zamane çocukları için kestane çizip kebap etmek ne demektir nasıl anlatılır?
Karton külah
Milyonlarca gencimizin patlamış cin mısırını sadece sinemaya gidildiğinde kapı önünde ya da mekan büfesinde karton külahlarda satılıp yenen bir şey sanmalarına şaşıran var mı aranızda?
Hey heeey!
Gazocağını pompalayarak gürül ateşe kavuşturmak, tıkanan memesini ucunda ince bir tel bulunan teneke çubukla açmak, bir tas suyu bile kaynatması için dakikalarca beklemek nasıl bir şeydi hey heeey.
İpe serili
Leğende kalıp kalıp beyaz sabunlar, çivitler eriterek çamaşır yıkar, sonra sakız rengi beyazlıklara erişen o çamaşırları bahçe iplerine serer kuruturlardı analarımız...
Sonu nereye?..
Bu yazının sonu nereye bağlanacak diye merak eden kaldı mı aranızda? Tahmin edeceğiniz gibi masum bir tuzak kurdum . Herkes kendi kafasının içinde, kendi anılarının açtığı yoldan yürüdü
ve bir başka sonla sonlandırdı bile kafasında. Yalan mı?..