Çocukluğumun Üsküdar'ında, at arabasıyla süt satan Suat Amcamız vardı. Anneanneme göre mahallemizin arka tarafındaki taşlı tarlada hızla araba sürüşü, sütlere kattığı suyun iyice karışması içindi.
Bunu böyle göz önünde yaptığı için bir süre sonra hilekârlığı anlaşıldı Suat Amca'nın . Kimse ondan süt almayınca meslek değiştirdi, dondurmacı oldu.
Bodrum-Turgutreis arasını ana yoldan değil de Gürece' den sapan yoldan gidince.. Yani Bağla, Aspat, Akyarlar, Karaincir diye güzergâh çizince aklıma Suat Amca geldi. Rahmetli buraların sütçüsü olsaydı, at arabasını bu yollarda hızla sürse de kimse çözemezdi hilesini. Çünkü bu yoldan geçen her araç Suat Amca'nın arabasına dönüşüyor. Gidişat
dangır dungur, şallak mallak...
Akyarlar'a yazık etmeyin
Geçenlerde bir Amerikan gezi dergisinde çıktı. Akyarlar için dünyanın önde gelen koylarından diyordu. Bizim kıytırık tekneyle gittik baktık o koya. Gerçekten de muhteşem bir deniz, muhteşem bir atmosfer. Yukarıdan bakıp tee 7-8 metre derinlikte bozuk parayı görüyorsun.
Bölgenin eskilerinden Aydın Abi'nin mekânındayız. Çay demliyor bize. Sonra neredeyse ağlamaklı sesle anlatıyor:
Ağlamaklı
"Kıyıda evi, işletmesi olan herkes 4-5 kamyon kum dökse kumsal genişleyecek, rahatlayacak. Ama izin verilmiyor. 20 yıl önce kıyımız ne boyutlardaysa şimdi de öyle.
Ama yapılan evler siteler binlerce insan akını oldu buraya. Sığmıyoruz ki.
Bir de şu gördüğünüz koca koca tekneler. Balıkçı barınağını yat limanına çevirdiler oraya demirleyip. Hiçbir yerde emsali olmayan koyumuz bu gidişle ve sırf onlar yüzünden perişan olacak. Allah'tan reva mı bu? " Söz verdim. " Turgutreis Belediye Başkanı'na durumu anlatacağım" dedim. İşte anlatıyorum. Lütfen mesajı al canım başkanım.