Urfalı Celal, Bodrum'da yıllarca trafik polisliği yaptı ve efsane oldu. Herkesin sevdiği, saydığı, güvendiği bir polis memuruydu o. Kısa süre önce emekli olduğunda çok kişi üzüldü.
Efsane polis
Dürüst, titiz, çalışkan ve son derece zeki bir Anadolu çocuğu olan Urfalı Celal'i efsane yapan olaylardan birini anlatayım;
Kaçacak delik
Adam kalontor. Devlette, özelde, basında her bir yanda tanıdığı, yakınlık kurduğu hatırlı bir çevresi var. Son model arabasıyla Bodrum caddelerinde öyle bir sürat yapıyor ki, ahali kaçacak delik arıyor.
Tam önüne
Yetmiyor, ters yollara giriyor, kırmızı ışıklarda durmuyor...
Sonra gelip ana cadde üzerinde, park yapılmaz levhasının tam önüne park ediyor aracını.
Düdük
Urfalı Celal telsizden anonsları duymuş. Gözü kolaçanda. Kısmet bu ya, aracın park edildiği yer görev yaptığı noktanın tam karşısı. Düdük çalıp, el ediyor adama.
Oralı değil
Lakin beyimiz mağrur. Celal'in yüzüne hamam böceğine bakar gibi bakıp, sonra başını çevirip yürüyor.
Celal bağırıyor arkadan
- Beyefendi beyefendi!..
Bizim kalontor oralı değil. Celal ısrarlı;
- Size söylüyorum beyefendi. Bakar mısınız?
Bana haa?..
Nihayet tenezzül ediyor hazret Ne var ne bağırıyorsun?..
- Az durun da görüşelim.
- Ne görüşecekmişim ben seninle. İşim gücüm var görmüyor musun?
- Peki siz koca park yapılma uyarısını görmüyor musunuz? Ehliyet ve ruhsatınızı rica ediyorum
- Benim mi?..
- !!!!
En son
- Sen şimdi benden ciddi ciddi ehliyet istiyorsun öyle mi?..
- Evet lütfen...
- Yani ben oraya park ettim ve sen bana evrak soruyorsun?
- Daha öncesi de var beyim. Yarım saat içinde 6-7 ayrı kuralı ihlal ettiniz. Hatalı park en son hatanız.
- Kardeşim sen burada yenisin galiba.
- Ehh oldu biraz geleli. Şu şeyleri rica etsem, evrakları.
- Güldürme beni kardeşim. Sen benim kim olduğumu biliyor musun?
- Pardon, anlayamadım. Ne buyurdunuz?
- Sen diyorum benim kim olduğumu biliyor musun. Amirine müdürüne sorarsan, o çok kolay söyler sana benim kim olduğumu.
Seyirci bol!..
Bu sırada meraklılar epey bir kalabalık oluşturmuş. tiyatro gibi seyrediyorlar bu işin sonu nereye varacak diye. Aynı anda Urfalı Celal telsizden çağrı yapıyor müdürüne.
Sağlık sorunu
Yanıt hemen geliyor anonsuna;
- Dinliyorum...
- Müdürüm ben memur Celal. Trafikten...
- Devam edin dinliyorum.
- Müdürüm ana cadde üzerinde hatalı park eden bir şahıs var. Evraklarını istedim ancak bir sorunu var.
- Hayırdır, neymiş vatandaşın sorunu?
- Galiba sağlık sorunu müdürüm.
- Ne gibi?..
- Sanırım geçici hafıza kaybı. Şahıs kim olduğunu hatırlayamıyor, "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye bana soruyor.
İlaç gibi
Müdür anlıyor durumun ne merkezde olduğunu ve gereken emri veriyor;
- Anlaşıldı Celal. Şahıs kendinin kim olduğunu tanıtamıyorsa, sen kendinin ve bizim kim olduğumuzu tanıt. Hafızası hemen düzelecek, hatırlayacaktır kim olduğunu...