Hazır Bodrum Polisinden söz açılmışken bir pırlantayı tanıtmak isterim size. Adı Yılmaz Özden. Bodrum Emniyeti'nin bir numarası o. Yani ilçe emniyet müdürü.

Dışı seni yakar
Bu görev dışarıdan bakınca çekici, cazip, keyifli gelebilir. Ama bilenler bilir ki; tatil yörelerinde güvenlik sorumlusu olmak. Hele Bodrum, Marmaris, Çeşme gibi, çoktan büyük kente dönüşmüş ama adı hala kasaba olan debdebe coğrafyalarında polis şefi olmak zor zenaattır.

Orkestra şefi
Personel sayısı makul ölçüde ki bir ilçeyle aynı tutulur. Ama yaz vakitlerinde nüfus yüzbinlere vurunca "lönk" diye kalakalır idareciler. Burada az adamla çok iş başarmaktan başka çare yoktur ve bunun tek yolu orkestra şefi olabilmekten geçer.

Möhim adamlar
Bölgeye akın eden 72 milletin turistine. Kendiyle birlikte yasalar da tatile çıktı sanan bizim vatandaşlara. Urfalı Celal'in başına tebelleş olan o möhim zatlar makulesine, devlet kademelerinin her zaviyesinden oralara akın eden hatırlı zevata güvenlik hizmeti vermek.
Nasıl bir pentatlon meşakkatidir tasavvur edin.

Yılan akışı
Hele şu "özel" günlerde. Nerede ne provakasyon olacak. Yılan huylular nereden nereye akıp huzur düzen bozacak, belli değilken, nasıl bir diken üstüdür emniyet müdürü koltuğu?..

On numara
İşte bu genç kardeşimiz. Yılmaz müdür yani, yıllar önce komiser muavinliğini de burada yapmış olmanın avantajıyla hücrelerine kadar tanıyor bu kenti. Gidip tanıştım, dertleştim ve notumu 10 üzerinden 10 olarak verdim Yılmaz Özden müdüre.

Kem gözlere şiş
Bodrum'da yaşayanlardan aldığım izlenime göre zaten Vali, Kaymakam, İl Emniyet Müdürü, Jandarma Bölge komutanı da son derece "pozitif" idareciler.
Allah'ın bir nimeti olarak, bu kadar iyi niyetli, çalışkan, yurtsever, insan sever bir kadro belki de ilk kez bir araya geliyor yörede. Bu ahenk elbette çok iyi yansıyor yaşantıya. Ne diyelim "tanrı nazardan saklasın bu sıkı takımı".