Zeki Müren itiraz etti önce; "Ama Osman Bey, meşhur değil ki bu adam!" dedi. Lakin Eskimo'ya buz satabilecek bir ikna gücüne sahip rejisör Osman Seden üsteledi; "Oynasın paşam oynasın. Bakın nasıl patlama yapacak sizin karşınızda!" Sonra Zeki Bey ikna oldu, Feridun Abi de Cilalı İbo...
'Motor' demeye ne kaldı?
Yaşam zaten bir tesadüfler silsilesi değil midir? Bir ilginç tesadüf de bu karakteri yarattı işte. Çünkü sözünü ettiğim konuşmalar bir film setinde, "Berduş'un" setinde geçiyordu ve asıl oyuncu gece piizini fazla kaçırıp, ayıkamıyor, sete gelmiyordu o gün. Eh, dekor kurulu, ışıklar hazır, kamera "Motor" komutu beklemekte. Üstüne üstlük baş oyuncu, bütün zamanların en kaprisli sanatçılarından Zeki Müren. Ne yapacaklardı yani, sahne iptali mi?
Peltek boyacı
Olmadı öyle bir şey tabii ki. O zamana kadar birkaç filmde figüranlık, makyörlük, asistanlık yapmış olan genç Feridun'u gözüne kestirdi Seden Usta. Tuttu onu oynattı. Ve bakın sonrasında neler oldu o gün?.. Önce senaryodaki kekeme ayakkabı boyacısı İbrahim'i peltek İbo yapıp, eline geçirdiği bir kepin üzerine de
"Cilalı İbo" yazdı bizimki.
O meşhur şapka
Osman Seden onu bu halde görünce küplere bindi, "Burası çocuk tiyatrosu mu, çıkar onu hemen kafandan" diye bağırdı. Karakaya idare etti durumu. O lahza için "Tamam" dedi ama çekim sırasında yine de taktı o ucu yukarı kalkık şapkasını. Film gösterime çıktıktan sonra onu sokakta gören herkes arkasından "Yavyum" diye bağırıyordu.
Cilalı İbo'nun çilesi
O güne dek film başına 1000 lira alırken Osman Seden'le 7500 liraya anlaşıp ilk başrolünü oynadı: Cilalı İbo Casuslar Arasında. Gişe inanılmazdı. Karakaya'ya
10.000 liralık teklifler yağıyordu. Seden 12.500 liraya bağladı gene İbo'yu. "Yavyum"lu filmler seri üretim halinde çekiliyordu. 2 sene sonunda Karakaya ücretini 40.000'e çıkardı. Osman Seden bu rakamı vermeyince o da gitti Mehmet Dinler'le film yaptı, üstelik 65.000 liraya anlaşmıştı. Ardından Lütfi Akad'la Cilalı İbo'nun Çilesi'ni çekti.
Balaban Ağa
Zaman 70'li yılların ortasına gelmişti artık. Seks filmleri furyası başlamıştı. Çıplak bir kadına "fırça atmasını", onu bir güzel cilalamasını istediler sanatçıdan. O zamanın rekor rakamını, 15 milyonu elinin tersiyle itip, 10 yıl "on dakika ara" verdi sinemasına. Ama Şehir Tiyatroları'nda, mesela bir Balaban Ağa'da, ona hem de yerlerde sürünerek gülmelerimizi buna borçluyuz belki de.
Donanma donatmıştı
Sonra yine döndü sinemaya. 1985'de yine Osman Seden'le Cilalı İbo Beni Anneme Götür, ardından da Cilalı İbo Tehlikede'yi çekti. Gösterime çıkan son filmi Teksas Fatihi Kendisiyle yapılan bir söyleşide şöyle diyordu mikrofona; "Çektiğim filmlerin tam sayısını ben bile unuttum ama 25 civarındaydı herhalde". Şimdi mesela Asmalı Konak filan New York'ta çekildi diye hava basılıyor ya, Cilalı İbo daha o devirlerde Teksas Fatihi için ABD'ye gitmişti zaten. Döndükten sonra da bir Cilalı İbo filmi daha çekildi.
Feridun Karakaya
Cilalı İbo Maceralar Peşinde oldu. Aynı yönetmenle yani Yılmaz Atadeniz'le Cilalı İbo Bahriyede filmi de çekildi.
Türk Donanması bu filme tam destek verdi; denizaltılar, helikopterler, muhripler kullanıldı ama maalesef gösterime giremedi bu film.
Özgür çocuk hişşt!..
Gençler onu tadımlık nevinden izleyebildiler şükür ki. "Özgür Çocuk! Hiiişt çocuk özgür!" diyen tren garibanı olarak ve 15 saniyede dev aktörlük nasıl sunulur onu olsun gördü yeni kuşaklar. Sevgiyle git Feridun Abi. "Yavyuların" seni hiiç unutmayacak!..