Metaverse diye sanal bir yer var, duymuştunuz.
Orada arsa bile satıyorlar, hem de İstanbul'dan.
İsterseniz parasını bastırıp Dolmabahçe Sarayı'nı bile alabilirsiniz.
Ne güzel kendinizi kandırırsınız...
Parayı sokağa atmanın ayrı bir zevki olsa gerek...
Sora çok dövünürsünüz ama güleriz.
***
Bu Metaverse denilen sanal muhabbette mağaza açan Türk perakendeciler de varmış!
Reklam olsun diye yapıyorlar, bu nedenle biz de isim vermeyeceğiz.
"
Geleceğin dünyasında yerlerini alıyorlarmış", öyle diyorlar.
Nasıl bir dünya bu? Sanal ortamda mal satacaklar, ceket falan.
Parayı bastırıp alanlar onu giyebilecekler mi? Hayır.
Arsası varsa, sarayı varsa, ceketi de olsun enayinin, kime ne?
Üstelik "
sanal gezinti" olanakları da sunuyorlarmış:
Gökyüzünde "
sanal balina" üzerinde gezme, hazine avı...
Kendine bir "
avatar" uyduruyorsun, "
senin adına" yapıyor bunları tabii.
Sonra bu avatarlar bir araya geliyorlarmış, sosyalleşiyorlarmış... Etkileşimde bulunuyorlar!
Aşk falan da yaşarlar,
Jake ile
Prenses Neytiri gibi.
***
Amaç, çemişleri orada etkileyip burada gerçek malı satmak.
Avatarını arabaya bindiriyorsan içinde o arabadan burada da almak isteği doğuyor.
Buna ne gerek var, istiyorsan galeriye gider bakarsın, beğendiğini alırsın.
Ama bu çağdaş çemişler için heyecan verici bir uygulama... Hele paran yoksa!
Hedef kitle Z kuşağı.
Hani şu enseyi ve kulak arkasını sıfıra vurdurup önden abartılı kahkül bırakan arslanlar...
Size yardımcı olurlarsa
Mars'a da gidersiniz.
Kendiniz değil canım, avatarınız.
O arada isterseniz
Galaktik Konfederasyon'da yerinizi alıp
Hitler ve
Stalin'le görüşün.
***
Bu kadar dıngıl bir asırda bulunmayacağım, hiç de üzülmüyorum. Başını gördüm, ortasını bile göremeyeceğim.
Biz kendimizi sosyalizmle kandırmıştık, siz de bununla kandırın çocuklar.