O kadar salaktık ki, "Atatürk sosyalizme niçin geçmedi?" diye kızardık...
Ama mazeretimiz vardı: Gençtik.
Altmışlı yıllar işte...
Birtakım yaşlı salaklar da "Faşizm gelsin, sınıf çelişkileri derinleşir, sosyalizme daha kolay geçilir" derlerdi...
Şimdi, Kemalizm ile sosyaldemokrasiyi "bağdaştırma" çabalarını da izledikçe gülüyorum.
Bunların hangi tür salaklar olduğuna siz karar veriniz.
Ecevit, Atatürk devrimlerinin "üstyapı" devrimleri olduğunu söylüyor, üstünde fazla durmuyordu...
Sol Kemalistler zaten onları savunanlara "gardrop Atatürkçüsü" adını takmışlardı...
Küçümsüyorlardı...
Peki sosyaldemokrasi bütün bunların neresindeydi?
Hiçbir yerinde.
Türkiye'de sosyaldemokrat yoktu, bunun yalnızca lafı vardı.
Bir sürü yeteneksiz ve beceriksiz balon, kendini öyle pazarlıyordu.
Ecevit'inki, "kendinden menkul" ve ne idüğü belirsiz bir tür solculuktu, o kadar.
Bugün de yoktur.
Kemalistler vardır, bir de CHP'nin bugün de Kemalist olduğunu sanıp tıpış tıpış oy veren küçük kitle...
"Ben Mustafa Kemal'in yoldaşıyım" lafı, ne sosyalistliktir ne Kemalistlik.
Ya kendilerini kandırıyorlar ya çevrelerini.
***
Aynı zamanda hem Kemalist hem sosyalist olamazsınız.