Muharrem İnce, Devlet Bahçeli'yi ziyaret etmiş.
Eee? Ne olmuş yani?
Yoksa MHP'ye mi katılmak istiyor? "Memleket meselelerini" mi tartışmaya niyetli? İttifak falan mı önerecek? Nedir bu, bayram değil, seyran değil?
Sadece "önemli adam sırasına" girmeye çalışıyor, "Ben de varım, beni de ciddiye alın!"
Buna ihtiyacı var.
Çünkü onu kimse ciddiye almıyor.
Şunun oğlu bunun kızı derken pek geri planda kaldı.
Devlet Bahçeli de şimdi "Görüşmemize gerek yok" dese bir türlü, demese bir türlü...
***
O kadar ciddiye alınmıyor ki, bu ziyaret sütun diplerinde ufacık bir yer bulabildi kendine.
Amber'in Johnny'ye ödeyeceği tazminat daha önemli sayıldı.
Ama bu da bir
"etkinlik" ne de olsa...
Varlığından bile çok kişinin haberdar olmadığı bazı
"sanal yayın organları" azıcık daha fazla yer verdiler. Bunlar, aynı haberi art arda sekiz kere tekrarlayıp
"zengin görünmeye" çalışan zavallılar.
İnce, iktidara geldiği zaman yapacağı ilk işi açıklamış!
Güler misin, ağlar mısın?
Açlık ve kıtlık tehlikesiyle mücadele edecekmiş.
Vallahi helal olsun. Karnımız doyacak demektir.
"Sulama raporu" varmış elinde, onu sunmuş.
***
Fakat haberin önemli noktası, hemen hiçbir yayın organında ciddiye alınıp da yer verilmeyen
"anket sonucu"...
Mayısta yaptıracaktı, kendi deyimiyle
"boylarının ölçüsünü alacaklardı", almışlar.
Oyları yüzde 7'yi geçiyormuş!
Taraflı ya da tarafsız bütün anketlerde yüzde 1, bilemedin yüzde 2, kendi yaptırdığı ankette yüzde 7... Hatta daha fazlası (ne kadar fazla?) Bu anketi kim hazırlamış, ne gibi karşılaştırmalı sorular sorulmuş, nasıl bir
"sample" çekilmiş, sağlaması nasıl yapılmış, Allah bilir.
Bunları açıklamıyor.
Baraj yüzde 10'da kalsaydı bu sefer herhalde yüzde 10'u geçecekti!
Diyelim ki yalan olmasın, nasıl oluyor da iktidara gelip sulama programı hazırlıyor?
Ya ne diyecekti,
"Bana iktidar falan hayal, siyaset sahnesinde komiklik yapıyorum" mu diyecekti?
Altılı masanın dört bacağının derdi bellidir, yeni oluşacak muhayyel iktidara bir ucundan yamanmak, birer bakanlık kapmak,
Meclis'e hiç olmazsa üç-beş adamını sokmak...
Muharrem İnce'nin derdi de
CHP'nin başına geçmek.
CHP'nin parti içi muhalefeti yarın Kılıçdaroğlu'ndan kurtulsa da buna
"Gel başımıza geç" diye haber etse, ortada ne Memleket Partisi kalır ne kokteyl partisi.
Yaşı tutanlar, Bedrettin Dalan'ın kurup kapattığı partiyi hatırlasınlar.
Hazret, Turgut Özal'la ters düşünce 1990'da Demokrat Merkez Partisi (DMP) diye bir parti kurmuş, ertesi yıl birdenbire DYP'ye geçivermiş ve DYP milletvekili oluvermişti... Sonra orada da başkanlığa oynadı ama tutturamadı, Tansu Çiller kazandı.