Sayın Muharrem İnce, Akçaabat'ta bir basın toplantısı yapmış.
Çemiş ağzıyla söylersek, "gerçekleştirmiş"...
Fakat toplantı süresince arkasını dönmüş. Öyle oturmuş.
Ortalıkta pek fazla basın mensubu bulunmadığından, "hazırun"a, artık orada kim varsa ona.
İnce "yandaş basına ve fondaş basına" karşı çıkıyormuş.
Kendisine yönelik ambargoyu kırmak için bundan böyle basın toplantılarına sırtını dönerek çıkmayı düşünüyormuş...
Demek ki İnce'ye ambargo uygulanıyor.
Herhalde çok önemli şeyler söylediği, ortaya esaslı bir iktidar programı koyduğu, müthiş projelerini anlattığı içindir.
Bu atılım iktidarı o kadar korkutuyor olmalı ki, onun basını da ister istemez korkuyor ve İnce'ye yer vermiyor.
Çünkü tehlike arz ediyor.
Bu yüzden biz de öğrenemiyoruz...
Şu ana kadar öğrene öğrene "senatoyu geri getireceğini" öğrenebildik.
Bu Anayasa değişikliği için Meclis'e kaç yüz milletvekiliyle girmeyi umduğunu da hiç bilemedik.
Yalnız yandaş basın değil, iktidara vahşice yüklenen "fondaş" basında da tık yok...
Yoksa CIA örgütü ve Chrest Vakfı kendisini yeterince ciddiye almıyor mu? Çok ayıp ederler.
Fakat işin matrağı, gazete kâğıdına basılı muhalif basında da tık yok.
Niçin Muharrem İnce'ye gerekli asgari ilgiyi göstermiyorsun ey muhalif basıncığım?
Adam "yüzde 50 artı 1" alacağım diyor, daha ne istiyorsun?
Geleceğin cumhurbaşkanını niçin küstürüyorsun?
Yoksa senin adayın Kılıçdaroğlu mu?
Ama görmüş geçirmiş bir ablanız da "sakın ha, sakın ha" diyordu...
Muharrem'i yabana atmayın, yüzde 30 almış adamdır...
Kalıyor yüzde 21...
"Fena mı, kuantum bilen bir cumhurbaşkanınız olacak" demişti.
Herkese kuantum öğretse, kimse artık "Korona aşısında manyetik alan var" diye saçmalamazdı... Eğitim şart.
***
Belki de artık İnce'nin ısrarla yürüttüğü ve sımsıkı sarıldığı "Bana haksızlık ettiler" edebiyatı kabak tadı vermiştir de basın onun için ilgilenmiyor...
"Dişe dokunur bir şeyler" söylese gerekli ilgiyi görecektir.
Ama böyle arkasını dönerek falan, ancak Serenay ya da Şeyma kadar ciddiye alınır.
Örneğin "sel felaketini incelemek" için gittiği Karadeniz köylerinde köylülere "suyun özgül ağırlığı" hakkında bilgiler verebilirdi, gamma sayısı, santimetre küpe kaç gram...
Peki Akçaabat'ta ne yapmış sonuçta? Ne demiş?
Hiiiç. Arkasını dönüp oturmuş.
Yeterince ilginç değil.
Bir daha sefere amuda kalkmayı denesin.
Manşet üstünde yeri garanti olur.
***
SAL SALICI SAL
"Artık vatandaş, bizim iktidara gelmemizi istiyor. Bunun için de erken seçim talebi her ortamda dile getiriliyor."
Oğuz Kaan Salıcı