NASA'nın devlet bütçesinden aldığı ödeneği arttırabilmek için ortalama altı ayda bir Mars'ta su bulması gibi, FIFA da ara sıra kendi kafasına göre yeni kurallar yumurtlar...
İş yapıyor görünecekler.
Hani bilgisayar programcısı çocukların iş yapıyor görünmek için zırt pırt "güncelleme" yumurtlamaları ve bizi gereksiz yere uğraştırmaları gibi.
Eskiden her takımın maç boyunca iki oyuncu değiştirme hakkı vardı (maç anlatanlar buna "hamle" demeyi severler), üçe çıkardılar, şimdi de pandemi bahanesiyle beşe... Maç uzatmaya giderse bir kişi daha, etti altı.
Eskiden kaleci topu yere vurdurmadan elinde üç saniyeden fazla tutamazdı, şimdi serbest, vakit geçirmekten dolayı sarı kart görme pahasına...
Eskiden kaleciye ayakla geri pas serbestti, şimdi ancak kafayla serbest.
Eskiden avut atışlarında ceza sahasını boşaltmak şarttı, şimdi git istersen kalenin dibinde dur.

***

Önce "ofsaytsız" futbolu denediler. Böyle yenilikler yapacakları zaman bir süre "deneme maçları" oynatıyorlar.
Ofsaytı kaldırdılar, maç 27-25 falan gibi bir skorla bitti! Basket maçına döndü. Suyu çıktı. Vazgeçtiler.
Öyle ya, git rakip kalenin dibinde yat, top gelince dokun.
Şimdi de, maç süresini kısaltmayı planlıyorlarmış.
Otuzardan iki devre, altmış dakika!
Seyirci kaçar. Bu kısaltma kimseyi tatmin etmez, oyuncuyu bile.
Maç her durduğunda süreyi de durduracaklarmış, basket gibi.
Oldu olacak teknik direktörler de sık sık "mola" alsınlar, maçın tadı büsbütün kaçsın.
İnsanların büyük çoğunluğu niçin futbolu baskete tercih ediyor sanıyorsunuz?
Oyuncu değiştirme hakkı da "sınırsız" olacakmış, böylece 11 yerine 22 hatta 38 kişi de oynayabilecek sırayla!
Hani o kimsenin seyretmeye değer bulmadığı "hazırlık maçlarına" döner iş...
Taçlar ayakla atılacakmış, korner gibi!
Bakın bu ilginç.
Bütün strateji, bütün taktik anlayışı değişir.
Ortaya bambaşka bir oyun çıkar.
Taçtan gol bile olabilir!
İsterse elle de atabilecek, hatta topu kendi de sürebilecekmiş!
Sarı kart gören oyuncu saha kenarında beş dakika "dinlendirilecekmiş"... Yani takım beş dakika on kişi oynayacak.
Ortalama üç kişi sarı kart görse, toplam on beş dakika eksik oynayacaklar.
Bunun "aman dikkat edeyim de sarı kart görmeyeyim" şeklinde olumlu bir etkisi olacağını sanıyor musunuz?
Ben sanmıyorum.
Adam gibi adam zaten dikkat eder buna.

***

Bu elbette futbolda bir tür devrimdir.
Ama ortaya çıkacak bu yeni oyun biçimi futbol değil, mutbol olur.
Bu kural değişikliklerinin "hayata geçirileceğini" pek sanmam.
Ama FIFA çalışıyor işte. İş yapıyor.
Bunlar adamsa, UEFA'dan, Cüneyt Çakır'a niçin kazık attığının hesabını sorsunlar.
Londra'ya çağırmışlar sonra geri göndermişlerdi.
Çünkü mesele kırmızı beyazdı!
Bayramınız mübarek olsun efendim.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz