Ama bu anketler ufak ufak sıkmaya başladılar ha...
Bayram öncesi trafik çilesi, bayramda kaza bilançosu, varoşlarda lumpen dalaşları, yasak aşk cinayetleri ve de Şeyma ile Serenay'ın yelkenleri gibi.
Çeşitli anketler yapılıyor ve daha çok da yapılacak, lakin üç aşağı beş yukarı tablo bellidir.
O da şu: Tablo değişmiyor!
Ya da şöyle söyleyelim, "anlamlı" bir değişme göstermiyor.
Dön dolaş hepsinde Tayyip Erdoğan "açık ara" önde.
Namussuzlar bile bunu örtbas edemiyorlar, göstermek zorunda kalıyorlar.
Erdoğan'ın oyu, pek pek "karşısına kimin çıkacağına" göre oynuyor...
Kılıçdaroğlu çıkacaksa pat diye yükseliyor, Mansur Yavaş olursa azıcık iniyor.
Bu Mansur Yavaş'ın hikmetini de bir türlü anlayabilmiş değiliz...
Ankara'nın belediye reisi... Ankara dışında onu kimse tanımaz.
Yani gazete haberlerinden tanır yalnızca. Bir "isim" olarak bilir.
Neymiş bu adamın marifeti?
CHP seçmeni de hemen ve kesin bir yanıt veremez.
Bir kısmı "Erdoğan nefretinden", bir kısmı da "Kılıçdaroğlu güvensizliğinden" Yavaş'a oy vereceğini söyler. Bunların bir kısmında söz konusu nefret o kadar derin ki, Miçotakis adaylığını koysa onu tercih ederler.
Yavaş bir yana, İmamoğlu bile tek başına CHP'den daha çok oy topluyor anketlerde... Hani tıpkı Muharrem İnce'nin yaptığı gibi.
Buna karşılık, İnce bu anketlerde yok.
Anketçiler onu aday yerine koyup kimseye sormamışlar...
Ayrıca, gene Yavaş bir yana, İmamoğlu bile Kılıçdaroğlu'ndan önde.
Ötekileri geçiniz.
Akşener yüzde 5 falan... Cumhurbaşkanı adayı olaraktan...
Abdullah Gül yüzde 1 küsur.
Babacan ile Davutoğlu yoklar.
Yoklardı ki olsunlar...
Sarıgül falan, anket soru kâğıdında kalabalık bile edemiyorlar.
Merak ettiğim: Bakalım hangi zevzek ne zaman Yılmaz Büyükerşen adını ortaya atacaktır?
Çaresizlik ve umutsuzluk zirve yaptığı zaman.
***
İşin rengi bellidir.
Seçime iki yıl var ama bellidir.
Meğer ki, bazı muhalif yazarların özledikleri şekilde halktan "güçlü bir öfke dalgası" yükselmeye... Hani şöyle korona ölümleri iki milyonu falan bulmaya...
Seçimi Erdoğan kazanacak.
AKP artı MHP oylarıyla yüzde 50'yi aşacak.
Çok açık farkla değil, belki "ucundan" ama zaten burası da Rusya değil.
Karşısına çıkacak muhalefet adayı da, artık adamına göre... Tek aday olursa yüzde 50'ye yaklaşacak elbette, birden fazla aday çıkarsa yüzde 30-yüzde 40 dolaylarında oynayacaklar.
İkinci tur hayal.
Meğer ki Kürtler gene bir kazık atmayalar...
Ama Erdoğan onların gönlünü kazanmanın bir yolunu bulacaktır.
Çünkü çoğunluğu Türkiye'den ayrılmak istemiyor. Savaş da istemiyor. "Seni başkan yaptırmayacağız" numarası da tutmamıştır.
Mesele güvence meselesi...
Kürt kitlesini yanına çekmek o kadar da zor değildir. Yanlış adım atmamak gerekli ve yeterlidir.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz