Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Kemal the boomer

Birileri akıl vermiş: Z kuşağına seslen!
Şimdi çok gündemde ya, ilk kez oy verecekler, herkes Z kuşağını "kafalamaya" çalışıyor...
Kılıçdaroğlu da bir mesaj döşenmiş:
"Popçular, rockçılar, metalciler, rapçiler, hiphopçular, funkçılar, elektronikçiler, k-popçular, türkücüler, canım gençler!..."
Bu müzik türlerinin çoğunun ismini yeni duyduğuna ve hiçbir örneğini dinlemediğine eminim. ("K-pop" nedir, ben de bilmiyorum.)
Öyle ya, İnce Memed romanında bu fan fin fon isimler geçmiyor ki... (Can Dündar denilen adam, Kılıçdaroğlu'nu sola pazarlamak için onunla yaptığı hınzır söyleşide "son okuduğu kitabın İnce Memed olduğunu" açıklamıştı... Edebiyattan anlayanlar fena halde sarakaya almışlardı.)
Belki mesajın metnini görmemiştir bile, onun "adına" yayınlamışlardır.
Bir ara da evde börek açıyordu... Kemal'in mutfak hali...
Türkücüleri de işin içine katmış.
Peki ya o canım genç, klasik müzik seviyorsa ne olacak?
Eh, o da oyunu Muharrem'e veriversin.
Türk sanat müziği seviyorsa da Meral Hanım'a.
Edebiyat da yapıyor:
"Müzik ruhun dilidir. Ruhsuzlar bunu anlamaz. Müzik kalbin edebiyatıdır gençler, sözlerinizin bittiği yerde müzik başlar. Müzik yoksa aşk yoktur."
Kılıçdaroğlu'nun gençliğinde aşklarını hangi müzik eşliğinde yaşadığını merak ettim, "Sabahın seher vakti Ali'yi gördüm Ali'yi" türküsüyle mi acaba?
Kemal Bey, geceyarısından sonra bangır bangır müzik çalınmasını yasaklayan Erdoğan'a da isim vermeden "boomer" demiş.
What the hell is that, Kemal? (İngilizce soruyu anlamadıysa o mesajı kaleme alan kişiye tercüme ettirsin.)
What do you mean by that?
Meğerse Z kuşağı arasında "tamam babalık" ya da "yav moruk" anlamına geliyormuş...
O.K. boomer Kemal... Allright...
So what the fuck do you suggest?
O boomer'i tarihe göndereceklermiş
Bu seçimde "bye bye" diyeceklermiş. (Güle güle deseler cahil halkın dili sayılır.)
Bu amaçla gençleri "odaklanmaya" davet ediyor.
Ooh yoo, ciddi olamazsın...
Hey dostum, dur bi dakka.
Cumhurbaşkanı geceyarısından sonra müzik çalmayı "müzikli mekânlarda" kısıtlıyor. Yani, evinizde istediğiniz kadar tepişebilirsiniz.
Aksini, serbest bırakılınca neler olduğunu örneğin Ortaköy sakinlerine sorabilirsiniz. Kaç gece uykusuz kaldıklarını da anlatsınlar.
Hani o Laila'lar, Reina'lar falan...
Geceyarısından sonra müzik yasağı, daha doğrusu toplanma yasağı, üstü ve de her yanı açık ortamlara akıp birbirinize "Delta varyantlı korona" satmamanız için... Bir de "kafa ütülememeniz" için tabii.
Dinlediğiniz müziğe karışmaya hakkımız yoktur.
Ama sizin de başkalarını rahatsız etmeye hakkınız yoktur.
Virüs bulaştırmaya hele hiç.
Do you concur Kemal, you old boomer?
Anlamadıysan Ünal'a sor. Danışman ya...

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA