Daha yeni söyledik, kendi tarihiyle yüzleşmekten hoşlanmayan, hatta bundan korkan, eğitim, bilgi ve düşünce dağarcığı kıt ülkeyi buldunuz, sallayın bakalım...
Bakınız adam ne diyor:
"Atatürk'ün kurduğu o Meclis, halkı yönetecek başbakan ve bakanları seçen, denetleyen, başarısız hükümetleri düşürebilen bir meclisti.
Meclis halkın iradesini temsil ediyordu. O iradenin üzerinde başka irade yoktu."
Yani "oranlama" yöntemiyle bugünkünü eleştirecek, parlamenter sistemi savunacak.
Çünkü bugünkü Meclis uzaylıların temsilcisidir.
Kemal Kılıçdaroğlu'nu bile oraya gönderenler Andromeda galaksisi seçmenleridir.
Laf aramızda, Kemal Bey, hani o Roswell'e düşen ve otopsisi yapılan uzaylıyı "tip olarak" uzaktan andırmıyor da değil.
***
Demek ki "Lozan'ı beğenmeyenlerin" ikinci Meclis'e sokulmaması da halkın iradesiyle gerçekleşmiş.***
O kadar ki, halkın iradesi 1971 yılında bu sefer faşizm yönünde tecelli etmiş, Meclis cuntaya hiç danışmadan Nihat Erim'i başbakan yapıvermiş...***
"Kritik" olan nedir?
Bazı kişilerin halkı birtakım palavralarla kandırması değildir.
O palavralara kendilerinin de inanmalarıdır.
Çünkü öğretilenlerle yetinmişler, hiçbir zaman "ne malum" sorusunu sormamışlardır. Böyle bir yetenekleri yoktur.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz