Bir Anadolu ilçesinin milli eğitim müdürü "Nutuk"un öğrencilere dağıtılmasını yasaklamış, Kemalist basında ufak çapta bir kıyamet koptu.
Aynı kıyameti bugün de koparacaklardır, "23 Nisan yasaklandı"...
Onun yerine binlerce çocuk ateşe atılsın... Ki ölü sayısı artsın, "Tayyip" gitsin...
Müdür, eseri yasaklamasına gerekçe olarak "Vahdettin'e hakaret edildiğini" ve bir resimde "Atatürk'ün sigara içtiğini" gösteriyormuş.
Atatürk sigara da içerdi rakı da içerdi.
Vahdettin'e de, evet, Nutuk'ta hakaret etmiştir.
Yalnız ona değil, Kurtuluş Savaşı'nı birlikte kazandığı silah arkadaşlarına yani ünlü generallere de hakaret etmiştir.
Hayır, savaşla ilgili olarak değil.
"Tek parti diktasına" karşı çıktıkları için.
Bu öyle büyük bir falsodur ki, Kemalist gazetecilerin ağababası Falih Rıfkı bile Nutuk için "Verilmeseydi daha iyiydi" demişti...
Hemen belirtelim, Nutuk hiçbir şekilde yasaklanamaz.
Kimsenin haddine düşmemiştir.
Pek pek, çocuklar anlasın diye Nutuk'a fotoğraf koyan hamşonun niçin öyle bir resim seçtiği kınanabilir!
Lakin, bu konularda kıyamet koparmayı hobi edinmiş meslekdaşlarımızın şu "paşalara hakaret" meselesinde ne düşündüklerini de merak ederiz...
Bu meseleye girmeye yürekleri varsa.

***

Akıl yolundan ayrılmış, belki de o yola hiç girmemiş bir ülkede insanlar Atatürk'ten ya nefret ediyorlar ya da ona tapıyorlar. Bir de bu işin "tacirleri" var tabii.
Görünür bir gelecekte sağlıklı bir değerlendirme de yapılamayacaktır. Türkiye'nin kaderi budur.
Atatürk'e "gök gözlü deccal", İsmet'e de "deccalın veziri" gözüyle bakanlarla Atatürk'e "ilah", Anıtkabir'e "Kâbe", Nutuk'a da "kutsal kitap" gözüyle bakanlar el ele verdiler, memleketi katlediyorlar.
İşin hazin yanı da, gerek birilerinin gerek ötekilerin Nutuk'u okumamış olmalarıdır! "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" diye de işte buna denir.
Yer yer sıkıcıdır da ha, ayrıntılar arasında boğulma tehlikesi vardır.
Nutuk, Kurtuluş Savaşı'mızın, savaşın önderi ve başkomutanı tarafından birinci elden anlatılmasından ibarettir.
Budur ve başka hiçbir şey de değildir.
Bir tarih kitabı değil, tarihçiler için mükemmel bir kaynak, bir hammaddedir.
Onda "Atatürk ilke ve devrimlerini" hiç boşuna aramayınız, bulamazsınız.
Yani, "Aradığınız her şeyi Nutuk'ta bulacaksınız" demek, "Ben bir eşeğim" demekle eşanlamlıdır.
Bulacaksak, Kemalist arkadaşlar bana söylesinler:
Cep telefonunu gece şarjda bırakmak caiz midir? Nutuk bu konuda ne diyor?