Bu olay ve bağlı olaylar, bürokrasinin başkaldırısıdır.
Mesele sınıfsaldır.
Emekli amirallere emekli büyükelçiler ve eski CHP milletvekilleri de eklendi.
Bir türlü hazmedemedikleri "halk iktidarına" başkaldırıyorlar...
Örgütlüdür üstelik.
Daha fazla dayanamadılar.
Şimdilik bu kadar yapabiliyorlar...
Zamanı ve zemini bulsalar daha neler yapabileceklerini de biliyoruz...
Burada korkunç olan, milliyetçi geçinen bürokrasinin "Amerikan çıkarlarıyla" özdeşleşmesidir.
1947'den beri bu böyle değil midir?
Aslında 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül'e baktığınız zaman da aynı fotoğrafı görürsünüz.
İsteyen buna "yeniçerilerin kazan kaldırması" da diyebilir.
Bu sefer "bahriye" başı çekmiştir.
***
Kemalist, elbette Kemalistliğini yaptı...***
"Sözde liberallerin" İstanbul sermayesinin yanısıra Amerikan politikasına da kuçukuçuluk etmeleri ibret vericidir.***
Bürokrasiyle halk arasındaki mücadeleyi bakalım bu sefer hangisi kazanacak?
1925, 1960, 1971, 1980 ve 1997'de biri, 1950, 1965, 1983 ve 2002'de öteki kazanmıştı...
Yirmi birinci yüzyılda da, yirminci yüzyıl maçlarının tekrarı.
Bıktık ama.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz