Çatlayacaktım: Bütün internet sitelerinde var, pazar sabahı hiçbir gazetenin "kendisinde" yok.
Yetiştirememişler mi, sağ kulaklarının üstüne mi yatmışlar?
Tam 103 emekli amiral bir bildiri yayınlamış.
Herkesin düşüncesini ifade hakkı vardır ama böyle kalabalık ve toplu eylem işin rengini değiştirir...
Neymiş bu "mütekait bahriye paşalarının" derdi?
Tam metni de okuyamadık, Montreux'yü, yani Türk basınının yazmayı sevdiği şekliyle Montrö'yü savunuyorlar...
Kimsenin Montrö'den vazgeçtiği vazgeçeceği yok, nedir bu şiddet bu celal?
Bürokrasi eski "vesayet saltanatını" mı özledi yoksa?
Bu sefer de "Atatürkçü bir yaklaşımla gerçekleştirilecek reformlar" falan gibi laflar sıkıştırılmış mı araya?
***
Muhalefet namuslu davranmadı, ortaya bir kıtır attı, sonra da gerçekmiş gibi üstüne üstüne gitti.***
Bu emekli paşalara bir tek şey sormak isterim:
Yani günün birinde Türkiye, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kararıyla (yani kanunla) herhangi bir uluslararası antlaşmadan çekilse, ona da muhtıra verir misiniz?
Ne yani, emekli olmayıp muvazzaf olsanız darbe mi yapacaktınız?
Ankara'da deniz yok ki... Nereyi topa tutacaktınız?
Önümüz yaz, Dalyan'dan denize girin, Kalender'de rakınızı için, torununuzu gezdirin, çiçek sulayın, kendi işinize bakın.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz