Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Düşünememe derneği

Atatürkçü Düşünce Derneği diye bir yer var. Bunun eski başkanlarından biri "27 Mayıs darbesini halkın büyük bir memnunlukla karşıladığını" iddia ederek Atatürkçülük kavramına yepyeni bir boyut getirmişti.
Ya da "maskesini atmıştı" diyelim mi?
Mayıs ayında genel kurulları varmış, yeni başkan seçecekler.
Eee? Sonra?
Bunlar düşünce mi üretiyorlar? Hani Amerikalılar'ın sevdiği "think tank" gibi bir şey...
Atatürkçülük olduğunu sandıkları bir "vesayet" reklamı yapıyorlar. O kadar.
Şimdiye kadar hayatımızın herhangi bir alanında etkin mi olmuşlar? Yooo.
CHP'ye fikir babalığı desek... Ona da CHP aldırmıyor.
Eski bir CHP milletvekili, Hüsnü Bozkurt başkanlığa aday olmuş.
Derneğin "etkisizleştirilmiş, güçsüz düşürülmüş, kendi içinde bölünmüş olduğunu" söylüyor.
Aaa, yoksa sol Atatürkçüler, sağ Atatürkçüler, otoriter Atatürkçüler, liberal Atatürkçüler falan mı var?
Eskiden çok mu etkiliymiş de "hain iktidar" onun elini kolunu bağlamış?
Yoksa darbe dönemleri kapanınca mı gözden düşmüşler?
Halka yeni bir şey söyleme yetenekleri mi yok?
Laga luga yapmakla düşünmenin arasındaki farkı bilmiyorlar mı?
Düşünecekler de ne olacak? Kimin üzerinde etkili olacaklar?
"Bu saldırılar karşısında sesini yeterince duyuramamış olan örgütümüz..." Kim saldırıyor bunlara yahu?
Birçok Kemalist yayın organı var, bunların sesi çıkıyor da yer mi vermiyorlar?
"Geniş halk yığınları bu sessizlik karşısında umutsuzluğa kapılmıştır..." Geniş halk yığınları, herhalde umutsuzluğa kapıldıkları için oylarını iktidar partisine yağdırıyorlar... Bir umut olsa...
Hangi geniş halk yığını CHP'nin arkasında oldu da bu parti seçim kazanabildi?
Sayın Bozkurt herhalde tek parti devrinin "tulum seçmenini" özlüyor...
Tek çare Atatürk'ün emaneti ve düşünceleriymiş.
Nasıl yani, kuvvetler birliği, tek parti yönetimi, grev ve lokavt yasağı, sendika yasağı, güneş-dil teorisi falan mı?
"Atatürk ayrılıkçı Kürtler'e dostlarım derdi ve onlarla birlikte iktidara gelmek isterdi" deyin de ben de bu işi bırakayım gidip limon satayım.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz


FAKİRE VERSEYDİN SEVABA GİRERDİN

Sosyetik bir Türk hanımı, adını vermeyelim, bundan on küsur yıl önce "uzaya gitmek için" 95 bin dolar ödemiş...
Ancak uçuş gerçekleşmemiş. Tüh.
Gerçekleşmeyince de para sokağa.
Tövbe, Space Expediton Corporation adında bir çakal şirkete.
Astronot eğitim programlarına falan da katılmış, "yerçekimsiz ortamlara" akmış..
Şimdi "uzay benim için bitti" diyor.
Oysa yeniden başlayabilir, çünkü gene bilet kesiyorlar.
Lakin bu sefer biraz daha pahalı, uzay turizmi şirketi Axiom Space, sekiz günlük turun bedelini adam başı 55 milyon dolar olarak saptamış!
Elon Musk'un şirketi SpaceX de bilet kesiyor. Ama üç gün dolaştırıyor.
Uzay kapsülü dört kişilik. Bazı kısıtlamalar var: Boyunuz 1.98'i geçmeyecek (çoğu basketçi gidemez, kepek şampuanı kullansa da nafile), kilonuz da 113'ten fazla olmayacak (obezler uzaya değil doğru jimnastik salonuna, hem orası daha ucuz.)
Uzay deyince sizi Mars'a götüreceklerini sanmayın, Ay'a bile değil, dünyanın çevresinde birkaç tur atıp geleceksiniz.
Gene de tekin değildir, SpaceX'in son roketi burun üstü çakıldı ve patladı.
Eh, artık "Mars'ta Kıble'yi nasıl tayin edeceğiz" diye de sormazsınız!...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA