Tekçilere bayılırım.
Yok yahu, cinsel anlamda demedik.
"Tek yol bilmemne" sloganı atanlara.
Eskiden "tek yol devrim" sloganı çok revaçtaydı, uzun süredir ağzına alan yok.
Belki de "tek yol Joe Biden" demeye utanıyorlar.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Faşist gazete de geleneksel 29 Ekim kutlamasında benzer bir slogan atmış: "Tek çıkış O'nun yolundan gitmek"...
"O" tabii ki Atatürk oluyor, çünkü büyük harfle yazılmış. Otuzlu yılların Kemalist şairleri gibi.
Düşünelim: Nereden çıkış?
Geri kalmışlıktan, yoksulluktan falan herhalde.
O'nun yolundan giderek harf devrimi, takvim devrimi, soyadı devrimi falan yapacak halimiz yok ya bu saatten sonra... Geriye kalıyor ekonomi ve siyaset.
Acaba O'nun yolu ekonomide "devlet kapitalizmi" mi oluyor?
Tekeller kurmak...
Kambiyo rejimini tersine çevirip "sabit kur" sistemine dönmek ve döviz kurunu hükümetin belirlemesi... Ki, bir resmi kur, bir de karaborsa kuru oluşsun...
Yurt dışına çıkışları da yılda birle sınırlamak örneğin...
Döviz bulundurmanın suç olması...
Kredi istemeye kalkanın banka kapısından kovulması...
İşte otuzlu yılların, sonra kırklı yılların yolu budur, bunu mu tutalım?

***

Yok yok, siyasi açıdan o yolu tutalım.
Yani tek parti diktası kuralım.
O parti de elbette CHP olsun.
Muhalif partileri kapatalım ya da daha kibarcası, kendi kendini feshe zorlayalım.
Sendika da yasak olsun, grev de, lokavt da.
Günde on saat, hatta on iki saat çalışılsın.
Hap kadar bebeleri de "yavrukurt" yapalım, üniforma giydirelim, bitişik nizam yürütelim.
Dini baskı altına alalım.
Herkes "tek tip" düşünsün.

***

Faşist gazete erkek olsun, "biz faşistiz, istediğimiz bürokrat diktasıdır" desin, canımı yesin.