Her gittiği yerde çevresine yirmi kişi kadar toplayan Muharrem İnce (dolma yapıp getiren teyze de varmış) kadrosunu da akşama sabaha açıklayacakmış.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Fakat "fikir" açıkladığı yok.
Bir tek düşüncesi var: Beni CHP'den cumhurbaşkanı adayı yapın.
Bunun olmayacağını da çoktan gördü, şimdi Memleket Hareketi Partisi'ni kurup oradan aday olacak.
Seçmene ne diyecek? Bana oy verin.
Peki kazanırsan ne yapacaksın?
Atatürkçülük.
"Manifesto" hazırlıyormuş, merakla bekliyoruz.
Bakalım içinde fikir olacak mı?
Ama buna gerek yok, çünkü bu memlekette "aradığınız her şeyi Nutuk'ta bulacağınız" gibi, aradığınız her fikri de Atatürkçülük'te buluyorsunuz... Ne güzel.
***
Mustafa Sarıgül de partisini kuruyor: Türkiye Değişim Hareketi.
Umarız seçmen bu iki "
hareketi" birbirine karıştırmaz.
Doksanlı yıllarda "
Mesut Yılmaz'a oy verdiğini" sanıp mühürü "
kır atın böğrüne" basanlar da görmüştük
çünkü...
Partisi ne sağcıymış ne solcu!
Çünkü bu kavramlar Türkiye'yi tanımlamaya yetmiyormuş, öyle diyor.
Eh, futbolcu olmadığına göre, goygoycu.
"
İnsan odaklı" olduğunu söylüyor.
Ne demektir bu?
Hiçbir şey demek değildir. Boş laftır.
Daha doğrusu, "
seçimi kazanmamın sözkonusu olmayacağını ben de biliyorum, belki meclise birkaç kişi sokarım da havam olur" demektir.
Eğer CHP'ye "kontenjandan beni milletvekili yapın, yoksa oylarınızı kırarım haa" demek değilse...
Otuz yıl önce
Bedrettin Dalan da böyle bir numara çekmiş, parti kurup sonra da DYP'ye katılmış, arkasında kendisine aşık olan gözü yaşlı MKYK üyesi bazı hanımları bırakmıştı...
Fakat DYP'yi ele geçiremedi,
Tansu Çiller baskın çıktı.
Mustafa Sarıgül de bunu denesin, CHP'ye geri dönüp sonra da gene ele geçirmeye oynasın.
Olmazsa arkadan Mahsun Kırmızıgül, Yılmaz Morgül falan da gelir.
Rahmetli olmasaydı Yasemin Esmergül'e de bir şans tanınabilirdi.
***
Bakalım bunlar yüzde kaç alırlar?
"
Ali Babacan yüzde 20 alır" ya da "
Meral Akşener yüzde 16'ya çıktı" yazmaktan utanmayan serseriler burada da bir tahminde bulunsunlar...
***
Cumhuriyet Bayramı'nızı kutlar, özellikle "
uzun süreli sokağa çıkma yasağı uygulanmalıdır" diye yırtınıp da şimdi "
iktidar bayramı kutlamamıza engel oluyor" diye cıyaklayan meslekdaşlarımın yanaklarından öperim.
