Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Trakya’yı verdin mi paşam?

Kanal İstanbul konusunda her kafadan bir ses çıkıyor, anlayan anlamayan herkes konuya bodoslamadan dalıyor.
Elbette böyle olacak, memlekette demokrasi var, Kürtçüler yok deseler de.
"Depremi tetikler", "kuşları kaçırır" gibi zırvaların yanısıra, akıllı uslu eleştiriler de yapılıyor.
Bunlardan biri asker tepkisi. Daha doğrusu "emekli paşa" tepkisi.
Bunlar görüşlerini Kemalist köşe yazarları aracılığıyla kamuoyuna (kendi mahallelerine) duyurmaya çalışıyorlar.
Elbette kanala karşı çıkıyorlar.
"Askeri" nedenlerle.
Nelermiş bunlar?
Kanal yüzünden Trakya'da "zaten sınırlı olan stratejik derinlik" hepten yokolurmuş...
Bulgaristan ve Gürcistan, "sıfır sorun" yaşadığımız iki komşumuz (Varşova Paktı otuz yıl önce dağıldı paşam.) Kalıyor Yunanistan.
Bir savaş durumunda Yunan ordusu İstanbul'a kadar dayanırsa... Kanal yüzünden ordumuz usturuplu bir şekilde geri çekilemezmiş, çünkü derinlik azalırmış...
Yani Trakya'yı "savunamayacağımızı" daha başından kabul mu ediyorsunuz paşam?
Atatürk'ün Sakarya'ya kadar çekilmesi gibi, siz nereye kadar çekilecektiniz?
Kanal olmasa savunma hattını nerede kuracaksınız paşam, dedelerimiz gibi Çatalca'da mı?
İkinci hat da Edirnekapı mı yoksa?
Niçin bunları hesaplıyorsunuz da "Selanik'i nasıl alırız" planları yapmıyorsunuz?
Yunan ordusunun İstanbul'u ele geçirmesi 1920'de bile gerçekçi değildi, 2020'de ne kadar gerçekçidir?
Yunanistan'ın toplam nüfusunun iki misli olan bu İstanbul ucubesinin ara sokaklarında o ordu tükürükle boğulur.
Örneğin Fikirtepe'de Şevket Çoruh ve arkadaşlarının eline geçecek bir Yunan askerinin başına gelecekleri düşünmek bile ürkütücü.
1941'de Alman ordusu saldırsaydı ne yapacaktınız?
Yirmi dört saatten fazla dayanabilir miydik? Ne derinlik kalırdı ne genişlik.
Kanal köprülerini, hele Boğaz köprülerini bombalamak da, "ben bundan fazla ilerlemek istemiyorum" demektir.
Marmaray'a sıkışmak isterse onu bilemem.
Bir ucu Tekirdağ'a dayanmış olan İstanbul'un "batı varoşlarında" da ne bize harekat imkanı vardır ne de Yunan ordusuna.

***

Bu zihniyet, Fevzi Çakmak zihniyetidir.
Rahmetli mareşal, "düşman ordusunun ilerlemesini kolaylaştırır" diye memlekete yol bile yaptırmazdı...
Bu kanal eleştirisi de aslında "Tayyip yapıyor" tepkisinden başka bir şey değildir.
Üzülmeyin paşam, hatt-ı İstanbul yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.
Bunun çözümü var.
Oyunuzu Kılıçdaroğlu'na verirsiniz, o gelince kanalın üstüne toprak döker kapatır.
Meral Akşener'e vermiyorsanız eğer.
Üçüncü köprünün asfaltına da çiçek dikersiniz, yeşil alan yapacaklarmış ya...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA