Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Eğitim şart ama berbat

Sınav deyince akla gelen bir sürü kısaltma var: ÖSYS, ÖSYM, TYT, YDT, AYT, YKS, falan filan.
O çağı geçmiş insanlarda hiçbir ilgi uyandırmıyor, bunlarla ilgili haberler okunmadan geçiliyor. Hele o çarşaf çarşaf sınav soruları listesi... "Başka gazeteler araklamasın" diye bir de sayfanın ortasına "filigran" koyarlar...
Her sene bu sıralar düzenli olarak gözümüze sokulan yorucu konular.
Birinci, ikinci ve üçüncü gelen çocukları da reklam için kullanırlar: "Dershanemize geldi de böyle oldu maşallah"... Muharrem kulakların çınlasın.
Lakin okul çağındaki gençler ve bunların anaları babaları için "hayati" önem taşıyan konulardır bunlar.
Nöbet değiştiriliyor, çocuğu iyi kötü bir yeri kazanmış ana baba konuyu kapatıyor, bir daha dönüp bakmıyor, "arkadan gelenlere" devrediyor.

***
Bu sene de bir TYT yapılmış. "Temel yeterlilik testiymiş" bu. YKS içinde yer alıyor, bu da ÖSYM içinde mütalaa ediliyor.
Her ne haltsa... Bu teste 2 milyon 390 bin 971 çocuk girmiş.
Bunlardan 14 bin 971'i sıfır çekmiş.
Sıfır çekmek demek, hiçbir ama hiçbir soruyu yanıtlayamamak demek.
Ne biçim yaratıklardır bunlar?
İnsan ilaç için beş soruyu da yanıtlar yahu.
"Sallasan" gene üçü beşi tutar.
Madem sıfır çekeceksin, o sınavda ne işin var? Utanmıyor musun boyuna bakmadan bir de üniversiteye girmeye kalkmaya? Niçin orada kalabalık ediyorsun?
"Başarılı" olanlar da maşallah pek başarılı: Başarı oranı Türkçe testinde yüzde 37, sosyal bilimlerde yüzde 33, fen bilimlerinde yüzde 11, fizik ve kimyada yüzde 7...
Muharrem, bir kere daha kulakların çınlasın. "Kuvantum bilen cumhurbaşkanımız" olacaktın ama çocuklar kuvantumu bırak elektrik kablosunu bile tanımıyorlar.
Türkiye'de eğitim bitmiştir. Sabah gözünü açar açmaz cep telefonuna sarılan kuşak, ona buna mesaj atmaktan iyi kötü bir şeyler öğrenmeye vakit bulamıyor. Amerikan kültür emperyalizminin dünyaya kazurat gibi sıvadığı bönleştirme ve hödükleştirme, kepaze eğitim sistemimiz tarafından da destekleniyor.
***
Size bu gençlerden biriyle başımdan geçen serüveni anlatayım:
Evime yakın sayılır bir banka şubesine gittim, hesap açtıracağım da maaşımı her aybaşında oraya naklettireceğim, çekmesi daha kolay olacak...
"Müşteri temsilcisi" dedikleri genç bir adam "ne iş yapıyorsunuz" diye sordu.
"Köşe yazarıyım" dedim.
Elindeki bir listeye baktı, "böyle bir meslek yok" dedi.
"Elbette yok," dedim, "gazeteci-yazar diye bakacaksınız."
Tekrar baktı, "gazeteci var ama yazar yok" dedi.
Sonra "siz nerede çalışıyorsunuz" diye sordu.
"SABAH gazetesinde" dedim.
"Samandıra mı?" dedi. Vallahi böyle dedi.
"Hayır, SABAH gazetesi" dedim.
İnanmadı. Bir koşu bakkala gidip bir SABAH aldım, üçüncü sayfayı katlayıp gözüne soktum.
Pek aklı yatmadı ama "evet, resim benziyor" dedi. İşlemlerimi yaptı.
Çocuk maşallah okumuş, bankacı olmuştu.
Doktor olsaydı şimdi yaşamıyordum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA