Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Laf kıtlığında asma budama

Biz bunu kendilerine defalarca söyledik.
"Enayilik etmeyin," dedik, "eski sistemde size ancak bir koalisyon görünürdü, ancak şimdi bu yeni sistemde iktidar şansınız olabilir!"
Bunu anladılar ama çaktırmamaya çalışıyorlar.
Kılıçdaroğlu da ufak ufak tükürdüğünü yalama yolunda ama kolay değil.
Birdenbire dönemez, zamana yayacak.
Birden dönerse rezil olur.
"Eski sistem" saplantısı şimdi yerini "yeni ve daha da başka bir sistem" sızlanmasına bıraktı.
Onca güzelleme yazdıkları eski sistem meğerse "darbelerin ürünüymüş"...
Bonjour!
Peki ne istiyorlar şimdi?
"Konuşalım, tartışalım" demeye başladılar.
"Amerikan başkanlık sistemi de varmış mesela, pek o kadar da kötü değilmiş!" Senato da mı istiyorsunuz yoksa?
Seçimi de "iki dereceli" yapalım mı?
Yani 1908 yılına mı dönelim, 1876'ya mı?
Boş konuşuyorlar.
Kılıçdaroğlu "bütün kesimlerin katılacağı demokratik bir anayasaya ihtiyaç var" dedi.
Yani iki yıl önceki anayasa değişikliği referandumuna bütün kesimler katılmamış, anayasa oy çokluğuyla halk tarafından kabul edilmemiş...
Peki kimler katılmışlar?
Uzaylılar.
"Bütün kesimlerin katılması" ne demektir?
Boş laftır.
'Anayasayı değiştirelim' diyenlerin talebi dikkate alınacak ama 'anayasayı değiştirmeyelim' diyenlerin talebi de dikkate alınacak... Nasıl olacak bu iş?
Kılıçdaroğlu "Böylece toplumda hiç kimse, hiçbir inanç grubu, hiçbir etnik grup 'ben anayasa değişikliğinin dışında kaldım' demeyecektir" diyor...
Kürtler'i mi kastediyor Aleviler'i mi?
Bunlar referandumda oy kullanmamışlar mı?
Kullanmaları mı engellenmiş yoksa boykot mu etmişler?
İsterse FETÖ'ye ve PKK'ya da soralım bari, siz nasıl bir değişiklik arzu ederdiniz?
Sizin kafanıza uyacak ve bütün kesimlerin katılacağı bir anayasa yüzde kaçla kabul görürse itiraz etmeyeceksiniz, bürokrat uşağı bazı zibidilerin bir ara istedikleri gibi yüzde 90'la mı?
Ama boş konuşmanın "müeyyidesi" yoktur ve basında "bu adam ne saçmalıyor" diye düşünmeden alıp sayfaya koyacak eşek çoktur.

***

Bunların başında ister Kılıçdaroğlu olsun ister İmamoğlu, isterse şunun oğlu bunun oğlu, bu sistem değişikliği konusunda kıvıracaklar.
Eskaza iktidara gelseler, "nimetleri tatlı geleceği" için başkanlık sistemine eyvallah diyecekler. En azından "durun bakalım, acele etmeyelim" diye işi yokuşa sürecekler.
Sinyallerini veriyorlar.
Peki "kurtarıcı Mesih" İmamoğlu ne düşünüyor?
Hiçbir şey.
Muhalefetin parlak çocuğu Ali Babacan ne düşünüyor?
Allah bilir.
O şimdi, "Onu maliye bakanı yaptı beni yapmadı" küskünlüğüyle yola çıkıp, "bu dümenle dört yıl sonra Kılıçdaroğlu'ndan bir bakanlık koparır mıyım" hesabında...

***

Krallık varmış
"Cumhur var, cumhuriyet yok." Meral Akşener

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA