İlginç bir iş teklifi aldım.
Yok, herhangi bir gazeteden ya da televizyon kanalından değil.
Cep telefonuma sabah sabah bir mesaj düştü...
Jigolo aranıyormuş!
Haftada sekiz-on bin, yani ayda kırk bin liraya kadar kazanma şansı varmış.
Gazetenin bana ver- diği ücretten daha yüksek vallahi.
Necati, kulakların çınlasın. Kazandığım parayı kıskanıyordun, bak, sana da ek gelir imkânı doğuyor... Sıva kolları, pardon, indir tumanını.
Ne ki, Necati'yi bilmem ama bendenizde bu mesleği hakkıyla icra edebilmek için gerekli araç ve gereç donanımı artık yetersiz...
Türk basınında "testosteron yarıştıran" arkadaşlar var, onlardan daha çok verim alınabilir, üstelik bu arkadaşların etinden, sütünden ve yününden de fayda sağlanabilir.
Geç kaldılar, gençliğimde geleceklerdi.
Gene de kolay iş değildir.
Hiç tanımadığın yaşlı ve çirkin bir kadınla "zoraki" sevişmenin hiçbir tadı olmasa gerek.
Neticede, yapılan iş de düpedüz orospuluktur.
Kadın yaparsa öyle diyorlar da erkek yaparsa horoz oluyor.
***
Fakat abazanlara gün doğuyor.
Memlekette Adnan Hoca'nın
"hazır kuvvetlerini" hatırlatan bir sürü haybeci
gencimiz var. Bunlarda ağız burun düzgün
ama beyin, ara ki bulasın...
"Hem karı bulacağız hem para kazanacağız" dürtüsü lumpen delikanlılarında
çok güçlü.
Hani, Gezi ayaklanmasına
"acayip karı kız düşüyormuş abi" diyerek
seğirten çocuklar gibi. (Ayaklanmanın bu
boyutu, necip basınımız tarafından
"ayıp olur, yakışık almaz" dürtüsüyle hep es
geçilmiştir.)
Lakin ava giderken avlanmak tehlikesi
var.
Para kazanacağım derken elindeki parayı da kaptırmak söz konusu.
Adı elbette saklı bir gencimiz, bu iş teklifinin üstüne balıklama atlamış.
Üstelik ona
"ayda bin lira ile üç bin lira arası" gibi çok daha
"cüzi" bir
rakam önermişler.
Çocukcağız ya parasızlıktan inliyor ya da sürekli
"ana bana karı bul" türküsünü çağırıyor olmalı...
Başvuru formunu doldurmuş, aramışlar,
"abonelik ücreti" olarak 500 lira yatırmış.
Tekrar aramışlar,
"İpek adında bir bayanla" görüşme ayarladıklarını, 500
lira daha yatırmasını istemişler. Onu da
göndermiş.
Bir daha aramışlar, bayanın isminin
İpek değil İrem olduğunu, başka bir randevusunu iptal ettiğini, şimdi o arkadaşın yerini alabilmesi için bin lira daha vermesi gerekeceğini bildirmişler.
Onu da vermiş.
Sonra gene aramışlar,
"2 bin 500 lira daha gönder, böylece toplam 19 bin lira kazanacaksın" demişler.
Bizim arslan parçası onu da ödemiş.
Sonra bir daha aramışlar, bir 2 bin 500 lira daha istemişler.
Koçyiğidim işte ancak o zaman dolandırıldığını anlamış!
3 bin lira kazanayım derken 4 bin 500 lirasını kaptırmış. Çocukta kafa jilet gibi çalışıyor.
Değerli futbolseverler, pardon, zamparalar, çok dikkatli olunuz.