Üzerimize çullanan korkunç bir ittifak var. Amerikan gizli servisi, İsrail gizli servisi, Alman gizli servisi ortak yapımı ve yönetiminde... Amerika'nın kukla örgütü FETÖ çetesi başta olmak üzere, sosyaldemokratı, sosyalisti, faşisti, Kemalisti...
Tayyip Erdoğan'ı ne pahasına olursa olsun devirmeye çalışıyorlar.
Ayaklanma tutturamayınca darbe deniyorlar.
O da olmayınca seçim sandığında katakulli...
Hiçbir "ahlak" ilkeleri yok.
Hiçbir kural tanımıyorlar.
Su içer gibi yalan söylüyorlar.
Yalanları yüzlerine vurulunca da işi yüzsüzlüğe vuruyorlar.
Bunun temel nedeni, Erdoğan yönetimindeki Türkiye'nin oyunu Batı'nın koyduğu kurallara göre oynamamasıdır.
Türkiye'nin "mazlum millet" kabuğunu kırıp eskisi gibi "büyük devlet" olmaya yönelmesidir. Daha doğrusu, "tarihi genlerini" nihayet hatırlamasıdır.
Öncelikle affedemedikleri, Türkiye'nin "kendi silah sanayiini" kurmaya yönelmesidir.
Belediye seçimi falan, bu kavgada leblebi çekirdektir.
Belediyeyi, Erdoğan'ın devrilmesi yönünde bir "ara adım" olarak görüyorlar.
Türkiye, yüz yıl önce emperyalizme karşı çıkmayı "bürokrasisinin önderliğinde" denemişti. Bu aslında "geçmişini reddedip çok daha küçük bir devlet kurarak belayı savuşturma" girişimiydi. Gücümüz o kadarına yetiyordu.
Şimdi eline fırsat geçti, belini doğrulttu, "gelenekleri ve halkıyla" deniyor. Geçmişini hatırlayarak...
Birincisini başarmıştık, bürokrasi sonradan su koyuverdi.
İkincisini başaracak mıyız yoksa defterimizi dürecekler mi?
***
YILIN İNCİLERİ
"Beni nasıl beğendiniz?"
İsmail Küçükkaya
"Ben yalan söylemem."
Ekrem İmamoğlu