İsmail erkekse bu akşam İmamoğlu'na sorar:
"Siz Ordu valisine it dediniz mi, demediniz mi?"
Hazretin vereceği cevap, seçim sonucunu belirleyecektir.
Hele kendini tutamaz da İsmail'e "konuşma lan dürrük, adam gibi soru sor" falan derse, seçimde "açık ara" da ortaya çıkabilir...
İsmail erkekse bu akşam İmamoğlu'na sorar:
"Dedenizin istiklal madalyası var mı yok mu? Varsa, niçin bunun Genelkurmay'da ve Milli Savunma Bakanlığı'nda kaydı kuydu yok?" Vereceği cevap seçim sonucunu belirler.
Hele hele "sana ne lan benim dedemden, sen kendi anana bak" falan diye diklenirse...
İsmail erkekse bu akşam İmamoğlu'na sorar:
"Binali Bey soruları istedi" dediniz mi, demediniz mi?
Sonra da ekler:
"Ben de bunu açıkça yalanladım. Bu durumda yalancı oluyor musunuz, olmuyor musunuz?" İsterse döner bunu Yıldırım'a da sorar: "Siz benden soruları istediniz mi?" Tabii işin içine azıcık da magazin katmak lazım, şunu da sorar:
"Sayın İmamoğlu, patlıcan musakka mı seversiniz, antrikot mu? Yoksa tercihinizi emekçiden yana yaptıktan sonra siz kendiniz balıkçıya mı gidersiniz?" "Sen kendi yediğine bak lan zibidi" gibi bir cevap gelirse...
Hele hele, "önce şu önümdekini kaldır, arkadan döner verirsin" şeklinde şık ve zarif bir tercih belirtirse...
Espri yaparsa yani...
Seçim sonucu bellidir.
Yoksa İsmail "Sayın İmamoğlu, İstanbullulara umut verecek, on altı milyonu kucaklayacak olağanüstü projeleriniz nelerdir efendim" demekle mi yetinecektir?
İşte bunun için bazı çevreler "moderatör kadın olsun" diye tutturmuşlardı.
Şöyle eli maşalı bir hemşiremiz (ki medyada vardır) İmamoğlu'nun tozunu atardı.