Hele şükür akıl edebildiler! Bugüne kadar kimse uyanmamıştı.
Kadıköy Süreyya Operası, Vivaldi'nin "Bajazet" operasını sahneliyormuş...
Bütün yarı-aydınlarımız Vivaldi'nin "Dört Mevsim"ini bilirler de bu operayı pek bilmezler.
Hani Mozart'ın "Kırkıncı Senfoni"sini pek sevip "Zahide" operasını bilmedikleri gibi.
***
Bajazet, bildiğiniz Yıldırım Bayezid.
Yaaa, biz marifetmiş gibi, hiç üstümüze vazife olmadığı halde "
Van Gogh" operası bestelerken (çocukluğumdan beri de yeniden sahnelendiğini duyamadım), eloğlu bizim tarihimize el atmış... Yıldırım'ın,
Kemal Tahir'in
"topal ihanet" dediği Timurlenk'le mücadelesi...
Bugüne kadar niçin oynanmadı?
Çünkü
"Osmanlı'da geçiyor"... Baksanıza,
Kılıçdaroğlu'nun iddiasına göre Osmanlı para basmayı bile beceremiyormuş! O kadar kötü bir uygarlıkmış yani...
Elbette
"geniş kitleler" gidip de seyretmeyecekler.
Çünkü biz operadan
"korkarız"... Klasik Batı müziğinden de korkarız.
"Ben anlamam" der geçeriz. Onu
"ağır" sanırız.
Özenip
"yerli ve milli" opera yapmaya kalktığımızda da,
"atladı hendeği geçti Genç Osman" türküsünü evirir çevirir, opera diye dayarız.
Yarıdan fazlası da
"resitatif" olur.
Yani, opera sanatının Verdi'den bu yana terk etmiş olduğu eski ve bayat yöntem.
Yok, Alban Berg gibi
"atonal" bestecilerin, bu arada Strauss'un kullanmış olduğu
"Sprachgesang" tekniği de değil, kafadan
"düz konuşma"...
***
Bir bira içseniz, bir Mozart, bir Beethoven dinleseniz, bir dandik kitaba iki bin beş yüz lira verseniz... demeyeceğim.
Ama şu hepinizin aşina olduğu
"daha dün annemizin" şarkısının bir Mozart
bestesi olduğunu bilseniz, bu konuda belki
de o kadar önyargılı olmayacaktınız.
Klasik müziği siz de seveceksiniz, yeter ki önyargılı davranmayınız.
"Gönül kapınızı" açık tutunuz.
"Ben anlamam" demeyiniz, anlarsınız da seversiniz de.
İtalya'da taksi şoförleri opera dinliyorlar.
***
Vivaldi'nin
"Bajazet" operasında iki muhteşem arya vardır: Biri,
"dov'e la figlia"... Öteki de
"svena, uccidi, abbatti, atterra"...
Bu operanın en son yorumunda (ama stüdyo kaydıyla yetindiler, sahnelemediler), birini o müthiş bas
Ildebrando d'Arcangelo, ötekini o inanılmaz yetenek ve ses, kontralto
Mariana Mijanoviç söylüyor.
YouTube'da klipleri var, girin ve izleyin.
Beğenmezseniz ben de bu yazıyı yutarım.
Ama beğenirseniz belki
"tamamını" sahnede seyretmek isteği uyanacaktır
içinizde...
Gidin ve hatta Kılıçdaroğlu'nu da götürün.
Belki böylece Osmanlı tarihinden bazı sayfaları da azıcık öğrenir hazret!