Danıştay "andımız"ı yeniden koydu. (Uygulanmayacak ki...)
Faşistler zevklendiler.
Bunu iktidara atılmış bir "gol" olarak kabul ediyorlar ve futbol seyircisi gibi "iki, iki" diye bağırıyorlar.
Evet, ortada bir gol var, bu gol bürokrasi tarafından halkın iktidarına atıldı.
Demek ki bürokrasi direniyor. Sınıf mücadelesi sürüyor.
Nasıl PKK direniyorsa, nasıl FETÖ direniyorsa, o da direniyor.
Birisi şöyle demiş:
"Sıra Türkçe ezanda, Türkçe ibadette."
Olur, sonra sıra tek parti diktasına da gelsin. Hatta Köy Enstitüleri de açılsın.
Arslanlar, bunu kaşıyın, köpürtün ki bürokrasinin partisi CHP'nin oyları daha da düşsün! O gol dönsün kendi kalenize girsin.
Ezan tartışması biteli ve tatlıya bağlanalı yetmiş yıla yaklaşıyor. Bugün yeniden açmanın hiçbir anlamı yoktur.
(CHP'ye zararı çok olacaktır, bizden uyarması.)
Ezan namaza çağrıdır, başka da bir şey değildir.
Hayatında cami kapısından girmemiş herifin "beni Türkçe çağırın da belki o zaman anlar ve girerim" demesi de gülünçtür.
Ezanın ne olduğunu en cahil, en hödük insan bile bilir.
Hiçkimse "bu adam minareye çıkmış ne bağırıyor" diye sormaz.
Gayrımüslim de sormaz. Turist de sormaz.
Dolayısıyla, ezanı Çince de okusan olur, Arnavutça da. Çünkü evrenseldir.
Arapça olması, Arapça'nın "kutsallığından" değil, peygamber efendimizin Arabistan'da dünyaya gelmiş ve Kur'an-ı Kerim'in Arapça indirilmiş olmasından, yani Araplar'ın ilk ümmet, "çekirdek ümmet" olmasından kaynaklanır.
Efendimiz İspanya'da dünyaya gelseydi Kur'an da İspanyolca inecekti ve insanlar oruçlarını hurmayla değil portakalla açacaklardı.
Ezanı Arapça okumak gericilik değildir, Türkçe okumak ilericilik değildir.
Ama Türkçe okumak, "biz de Martin Luther gibi dinde reform yapalım gayretkeşliğinden" ibarettir.
Kaldı ki, ezanı Türkçe okumak yasak da değildir!
İlgili kanun, ezanın ille de Arapça okunmasını öngörmüyor, ezanın "Türkçe'den başka dillerde de okunabilmesini" serbest bırakıyor...
Kürtçe de okunabilir.
Duyduğum zaman "müezzin ne diyor" diye merak etmem.
Bulun kendi kafanıza göre bir-iki müezzin de kendi mahallenizde Türkçe okutun, serbesttir. (Örneğin Cihangir'de deneyebilirsiniz.)
Belki bir-iki emekli memur, "aaa, bak meğerse bizi çağırıyormuş, ben de yıllardır hep merak ederdim" diye camiye yönelir, sevaba girersiniz.
Ama bilin ki ezan Türkçe okunsun diye tutturan bürokrasi kuyrukçusu faşistlerden hiçbirisi ezan Türkçe okunduğunda camiye koşmayacaktır.
Onların derdi rakılarını içip ortalığı babalamaktır.
Bir de iktidara uyuzluk.
***
İnaanmıyoruum
"Şampiyonluktan konuşacak durumda değiliz." Phillip Cocu