Danıştay kararıyla "andımız" ilkokullara dönüyor.
Yani, altı yaşında çocuk "varlığım Türk varlığına armağan olsun" diye gene bağıracak.
Danıştay kararının en güzel yanı şu: Andımız "genç nesillerin anayasal vatandaşlık temelinde aidiyetini güçlendiriyormuş"... Bu nedenle de gerekliymiş.
Üstelik andımız "idari istikrar oluşturuyormuş!"
Bravo.
Çocukların küçücük yaşta beyinlerinin yıkanmasına itiraz etmek "bilimsel bir gerekçeye dayanmıyormuş", Danıştay öyle diyor.
Büyüklerini saymak, küçüklerini sevmek demek ki "anayasal" bir zorunluluk.
Varlığını daha altı yaşında armağan etmek "idari" bir istikrara yol açıyor. Yükselmek, ileri gitmek de öyle.
Bir adım daha atın: Altı ila on iki yaşındaki çocukları askere alın, şehit düşsünler.
Belki Recep Peker'in ruhu şad olur.