Tabii herkes olayın "kedicik" kısmıyla pek ilgili...
Memeleri silikonlu, dudakları botokslu, kafaları peruklu, ötesi berisi açıkta, tornadan çıkmış gibi hepsi birbirine benzeyen birtakım kızlar... Adnan'a "aşkım" diye sesleniyorlar ve "ay hocam accayip yakışıklı bir erkeksiniz valliyi billiyi..." gibi düzeyi yüksek cümleler kuruyorlar. "İnşallah, maşallah" da eksik değil.
İşin elbette "sahte din" boyutu da var. Günde iki rekat çırılçıplak namaz kılmak gibi rezillikler gırla...
"Kedicikler ortada kaldı, herkes birini alsın" diye sululuk eden de çıktı, "şimdi polis olmak varmış anasını satayım" diye ağlayan zevzek de.
Aklını kızlardan alabilenler, artık olayın "para boyutuna" da bakıyorlar.
Müthiş bir para dönmüş yıllar boyunca... Milyonlarca dolar...
Bu pek öyle "zengin çocuklarının evden çalıp getirecekleri paraya" benzemiyor.
Kimlere şantaj yapılmış, kimlerden haraç alınmış, değirmenin suyu nereden gelmiş, hepsi ortaya çıkacaktır.
Peki bu örgütün silahları nasıl açıklanacaktır?
Tabancaları savunmak kolaydır, "kendimizi korumak amacıyla almıştık" deyip işin içinden çıkarsın, birkaç yılla da yırtarsın.
Lakin, iki de makineli tüfek var.
Bir de dürbünlü tüfek!
Dürbünlü tüfek "suikast" silahıdır. Kendini korumaya falan yaramaz.
Bunları herhalde Tahtakale'de Sarsılmaz'da satmıyorlar ruhsatını getirene.
Nereden bulmuş olabilirler, ve de hangi amaçla?
Yüzlerce kamera, bir sürü ekran ve monitör, sürekli tarassut... Kötüsü gelirse bahçedeki gizli geçitten kaçıp deniz kıyısına intikal etme, oradan da motorla tüyme gibi birtakım "önlemler"... "Her Şey Çok Güzel Olacak" filmindeki uyuşturucu satıcısı Nusret'in dediği gibi, "ne biçim şebeke lan bu?"
Genç kızlarla genç erkekleri çiftleştirip "yakından seyreden" bir sapık var, orasını anladık da...
Suikast silahı ne oluyor?
Hem kitap deposunun damından Lee Harvey Oswald'ın, hem de ikinci bir noktadan, yol kenarındaki bir çitin arkasından Kennedy'ye ateş eden CIA ajanı katillerin kullandıkları alet...
Bir darbe silahı.
"Coup d'etat"...