Abuk sabuk "kasaba politikacısı" konuşmalarını sağda solda sürdüren Muharrem İnce, şimdi de "vekil sayısını düşüreceğiz" demiş.
Yatırımları durduracaklar ya, bunu da tırpanlıyorlar.
Yani bunlar mecliste 360 koltuğa sahip olacaklar, yeni bir anayasa değişikliğini genel kuruldan geçirecekler, bunun ardından yeni bir referandumu da kazanacaklar. Ama önce şu 360 çoğunluğun tadını çıkaracaklar, Muharrem de başkanlığın tadını çıkarırken... İki yıl kadar...
Halk da, geçen yıl "600'e çıkarılsın" dediği milletvekili sayısı için iki yıl sonra bu sefer "düşürülsün" diyecek.
Niçin? Halkımız kafayı mı yedi?
Muharrem İnce "kaça düşürüleceğini" söylememiş. Kendisi de bilmiyor, öylesine sallıyor.
Acaba gene 550 mi olacak? Tansu Çiller bunu 500'den 550'ye çıkarırken CHP niçin ağzını açmamıştı?
Yoksa daha da eskisi gibi 450'ye mi inecek bu sayı?
Muharrem İnce bu "eksiltmeye" gerekçe olarak nüfusu gösteriyor: "81 milyonluk Türkiye'de 600 milletvekili olacakmış, buna karşılık Rusya 150 milyonmuş, milletvekili sayısı 450, ABD 300 milyonmuş, milletvekili sayısı 535..."
Bu hesaba göre bize şöyle 200 kadar mebus yeter! Azı karar, çoğu zarar.
Yok yok, ilk mecliste üye sayısı 337'de kalmıştı, o kadarıyla yetinelim, kahramanlarımızın ruhlarını da böylece şad edelim. Biz kimiz ki onlardan daha kalabalık ediyoruz mecliste?
Muharrem İnce'nin seçimden sonra gideceği yer Yalova Lisesi'nin öğretmenler odasıdır.
Orada lisenin tarih hocasıyla arkadaşlık kursun. Tarihçiye fizik öğretsin, o da ona tarih.
Biz de yardımcı olalım: 1792 yılında Fransa'nın nüfusu 26 milyondu.
Buna karşılık Convention Meclisi'nde tam 749 milletvekili vardı! ("Konvansiyon" okunur Muharrem.)
Fransızlar demokrasinin suyunu çıkarmışlar anlaşılan.