Ünlü bir film vardır, yeni ama siyahbeyaz, hani "Schindler'in Listesi" gibi...
Filmin adı "Good Night and Good Luck"... İyi geceler, iyi şanslar...
Bu film ellili yılların başlarında geçer ve ünlü faşist senatör McCarthy'yi televizyona çıkarıp rezil kepaze eden, o uğursuz "McCarthy dönemini" bitiren efsane gazeteciler, efsane televizyoncular Edward R. Murrow ile Fred Friendly'yi anlatır, Dianne Reeves'in tadına doyulmaz caz şarkıları eşliğinde...
Eh, bendeniz de kendi çapımda İSKİ hırsızlarını ve SHP'yi bir anlamda bitirmiştim doksanlı yıllarda televizyondan, azıcık kendime pay çıkarırım vallahi. Ustaların yolunda yürüdük.
Bu filmde büyük ölçüde Murrow'un canlı yayın söyleşileri yer alır.
Ve de Murrow program boyunca sürekli sigara içer, baca gibi tüter.
Sigara, o zamanlar televizyonda canlı yayında bile ne çok sigara içilebildiğini göstermek amacıyla kullanılmıştır, filmin temel unsurlarından biridir ve seyircide hemen bir "yabancılaştırma efekti", tarih içinde bir "konuya uzaktan ve dışarıdan bakma" duygusu yaratır. Özendirmek için değil, tam tersine yadırgatmak ve soğutmak için kullanılmıştır. İbret-i âlem için yani.
Bu film artık bizde gösterilemeyecek.
Çünkü artık yalnız dizilerde değil, sinema filmlerinde de sigara göstermek yasak olacak.
Öyle "buzlama" falan değil, kafadan yasak.
Zaten, ila maşallah, buzlama yapınca seyirci onun sigara olduğunu hiç anlamıyor! "Durup dururken bu duman da nereden çıktı, adam tutuştu mu acaba?" diyor.
Hele dizilerde... Herifler Mafya toplantısı yapıyorlar, ne kadar katil uğursuz varsa biraraya gelmiş, ortalıkta ila maşallah ne içki ne sigara... Haydutlar ıhlamur mu içiyorlar kuşburnu mu?
Bu iş biraz Cem Yılmaz'ın dalga geçtiği "dublaj" zevzekliğini andırıyor: Filhakika malı getirdik patron!... Binaenaleyh kafasına sıkınız baylar!...