Manyağın biri, sosyal medya adı verilen "ruh hastalarının çöp tenekesinde" bir laf çıkarmış, "Ankara'da hareketlilik var" diye, meğerse polis tatbikat yapıyormuş...
Demek ki bir kaygı, bir tedirginlik var, sekiz ay sonra bile.
Ankara polisi de "muhtemel bir yeni kalkışma durumunda" ne yapacağını "çalışmak" gereğini duymuş.
Kolu kanadı kırılan FETÖ işte bu kaygıyı köpürtmeye çalışıyor.
Önce bir "kasım" lafı çıkarmışlardı, şimdi de "nisan" üzerine oynuyorlar.
Eh, bu da, Kılıçdaroğlu denilen adamın "evet çıkarsa ayaklanma, iç savaş" falan gibi densizce tehditleriyle örtüşmüyor mu? (Şimdilerde bu söylemi bıraktı.) FETÖ'nün ülke içinde yüzde 95 oranında temizlendiği düşünülüyor (Alman gizli servisinin de desteğiyle Avrupa'da gücünü koruyor, öte yandan Amerikan yönetimi henüz kesin kararını vermedi.) Geri kalan yüzde 5 gene bir halt etmeye kalkışabilir mi?
Dört yüz bin devlet memurunun "çalıntı soruların cevaplarını bilerek" sınava girdiği, tasfiye edilen yüz bin kadar kişinin "buzdağının görünen kısmı" olduğu söyleniyor öte yandan...
FETÖ'nün yeni bir girişimi şimdilik ancak "mırıltı" düzeyindedir.
Fakat, Gezi olaylarını körüklemiş olan Alman gizli servisinin, gerek 16 Nisan öncesi, hele de 16 Nisan sonrası (evetten sonra yani) tezgâhlayabileceği yeni namussuzluklara karşı da hazırlıklı olmalıyız.
Yerli işbirlikçileri de bu sefer daha esaslı bir tokat yemeye hazır olsunlar tabii!
Bazı arkadaşlar da, her darbecinin bir FETÖ'cüden ibaret olmadığını, "darbesever Kemalist unsurları" da unutmamak gerektiğini hatırlatıyorlar. Bunlara "klasik darbeci" de deniyor.
15 Temmuz gecesi televizyonlarının başında umutla "Tayyip Erdoğan öldürüldü" haberini bekleyenler arasında birçok Kemalist de vardı!
Bunların bazıları FETÖ ile "güç ve menfaat birliği" ettiler.
Türkiye'de, sırf Tayyip Erdoğan'dan kurtulmak için Fetullah'ın getireceği şeriat düzenine de, diktaya da, güneydoğu illerimizi PKK'ya bırakmaya da razı birçok alafranga alçak vardır.
Bazılarını tanıyoruz, şu anda kodesteler, kimisi kaçak. Kimin nerelerden ne kadar "yemlendiği" de ortaya çıkarılacaktır.
Yeni bir girişimde bulunurlarsa, sekiz aydır hapishane dışında kalmayı başarmış bazı kişiler de bu sefer güme gidebilirler. Bizden uyarması.
Nasıl Ergenekon soruşturmasının FETÖ tarafından sulandırılması, rezilinin çıkarılması ve birçok kişiye haksızlık edilmiş olması, kontrgerilla gerçeğini de darbe heveslilerinin varlığını da ortadan kaldırmadıysa...
15 Temmuz gecesi yamultulmuş olmaları da, kılıç artıklarının yeni bir maceraya atılmayacaklarına garanti değildir.
"Teyakkuzu" elden bırakmayınız.
Ey Türk gençliği! Hani ne yapacaktın, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunanlar (FETÖ ve sözde liberaller) şahsi menfaatlerini müstevlilerin (Avrupa ve Amerika) siyasi emelleriyle (Türkiye'yi dizginlemek ve çökertmek) tevhid ederlerse? Atatürk sana ne demişti?