Madem ki Kılıçdaroğlu pes etmiyor, biz de etmeyeceğiz. Yalan ve yanlış konuşmakta kararlı, biz de döne döne yüzüne vuracağız.
Utanması yok, bizim de sıkılmamız olmayacak.
Madem ki göz göre göre "başkanlık sisteminde başkan muhtarları ortadan kaldırabilir" diyebilecek kadar fütursuz, biz de ona acımayacağız.
Son günlerde, onca eleştiri bir kulağından giriyor öbür kulağından çıkıyor, hiç tınmadan, aynı palavraları evirip çevirip her gittiği yerde gene sıkıyor.
CHP amigoluğu yapan muhalif basın bile onun bu tavrından sıkıldı da, ona verdiği yeri gitgide azaltıyor. Aydın Doğan'ın adamları hazreti sayfa dibine düşürdüler. (Demirören gazeteleri kendisine daha sıcak bakıyorlar...
Çünkü Aydın Doğan'ın satacak daha başka malları da var ama Demirören gazetelerinin tek umarı CHP'li emekli Ayşe Teyze'yi gıdıklamak...) Bakın gene ne demiş:
"Yedi düvel Çanakkale'yi geçmek istedi."
Sadece İngiltere ve Fransa geçmek istedi, Yeni Zelanda'yı falan da "İngiliz ordusu" kapsamında düşünürsek.
İki düvel eder.
Peki peki, hadi "Anzac'ları" da sayalım, üç düvel etsin.
Geri kalan "düveller" neredeydi? Hani İtalya, hani Japonya? Rus donanması nerede?
(ABD henüz tarafsızdı.) Üç düvel de bizim yanımızdaydı, Almanya, Bulgaristan ve Avusturya-Macaristan. (Çek, Hırvat, Sloven gibi unsurları ayırırsanız bizim taraftaki düvel sayısı artar ha, ona göre...) Bu arada bol bol hamaset de yapmış, Çanakkale'nin her karış toprağında şehitlerimiz var, falan.
Şehitlerimizin anayasa referandumuyla uzaktan yakından ne ilgi- leri varsa...
"Üç yıl sonra bir kişi kalktı bir imza attı, bizim geçirmediğimiz gemiler geldiler Marmara'ya demirlediler" demiş.
İmzayı Recep Tayyip Erdoğan mı attı Kemal Bey?
Yoksa Enver kendisi mi attı?
Rauf Bey attı...
"Sizin" adamınız.
Kaç kişi atacaktı Kemal Bey, Meclis-i Mebusan üyeleri Limnos adasının Mondros limanına gidip orada rıhtımda kuyruğa mı gireceklerdi?
Rauf Bey, Ahmet İzzet Paşa kabinesinin Bahriye Nazırı'ydı (Talat yirmi gün önce istifa etmişti), yani onu oraya hükümet göndermişti.
Bu durumda, mütarekeye "bir kişinin" karar verip imzaladığı söylenebilir mi Kemal Bey?
"Bir kişiye verilen yetki Çanakkale'nin geçilmesine yol açtı" buyurmuşsunuz.
İyi ki üniversitenin tarih bölümünde okumuyorsunuz, yoksa sizi çaktırırlardı.
Not: Mondros'ta Rauf Bey'in yanında Dışişleri Müsteşarı Reşat Hikmet Bey de vardı.
Kurmay yarbay Sadullah Bey de vardı.
Bir daha sayınız, kaç kişi ediyor Kemal Bey?