Deniz Baykal da Devlet Bahçeli "çizgisine" geliyor yavaş yavaş...
Bu çizgi öncelikle devleti gözeten çizgidir ve doğru çizildiği zaman da yararlıdır. (Çizgi yanlış çekildiği zaman faili meçhul cinayetlere, insanlara dışkı yedirmeye falan, yani kısacası faşizme götürür.) Şimdi Baykal da, 15 Temmuz girişiminin "daha önceki askeri darbelerden farklı olduğunu" belirtiyor.
Önceki darbeler "bürokrasi vesayetini korumak" amacıyla yapılmıştı, bu düpedüz devleti yıkmak ve bambaşka bir devlet kurmak için...
O kadar ki, Fetullah'ın kuracağı yeni devletin başkentinin İzmir olacağı bile söyleniyor.
Fetullah başarılı olsaydı şu anda bendeniz de büyük bir ihtimalle toprak altında olacaktım.
"Kozmik" açıdan bu hiç önemli değil, fakat bildiğiniz şekliyle Türkiye Cumhuriyeti de toprak altında olacaktı.
Baykal, bu itibarla "Fetö'nün devletteki uzantılarının temizlenmesinin hayati önem taşıdığını" söylüyor ve partisinin genel başkanının çizgisinden önemli ölçüde sapıyor! Kılıçdaroğlu'nun amacı, suçlulara sahip çıkmak pahasına cumhurbaşkanına ve hükümete saldırmak, o kadar. Siyasi aklı başka şeye ermiyor.
Baykal şu anda CHP'nin başında olmalıydı...
Olacaktı da, "Fetö kasetiyle" devrilmeseydi...
CHP ihvanlarının bu gerçeği artık görüp Kılıçdaroğlu denilen sahte siyasi kahramandan kurtulmaları ve başlarına yeniden Baykal'ı geçirmeleri kendi menfaatleri icabıdır. Ortalıkta başka "dişe dokunur" hiçkimse de yoktur.
Baykal geri gelirse CHP seçim mi kazanacak? Elbette hayır.
Fakat hiç olmazsa sözüne güvenilir, tutarlı bir ana muhalefet lideri kazanmış oluruz.