Başkanlık sisteminde güvenoylaması olmaz.
Çünkü bakanlar bir "hükümet" değil, başkanın görevlendirdiği "üst düzey yardımcılar"dır. Başkan her işe kendisi bakamayacağı için "adamları arasında görev dağılımı" yapmaktadır. Hükümet, başkanın kendisidir. Hükümet meclis tarafından değil, halk tarafından seçilmiştir. Meclisin içinden çıkmamıştır.
Başkanlık sisteminde "bakanlardan bazılarının" (önemli sayılanların!) meclisin onayına sunulması gibi saçmalıklar da yer almaz. Hele hele üst düzey memurların (MİT müsteşarı, emniyet müdürleri vs.) atamasına meclis hiçbir şekilde karışamaz. Bu konu meclisi ilgilendirmez.
Bakanlar meclise karşı değil başkana karşı sorumludurlar.
Başkan, gerekli gördüğü anda bir bakanı görevinden alır, yerine başka birini atar. İsterse hepsini birden bir çırpıda değiştirir. İsterse bunu görev süresi zarfında sekiz kere yapar. Meclis bu işe karışamaz.
Erklerin birbirine karışmaması için de, bakanlar meclis üyeleri arasından atanamazlar.
Yani bir kişi hem bakanlık yapıp hem de kanun oylamasında el kaldırıp indiremez. Meclis, yapacağı kanunları ona sormaz. Onun işi uygulamaktır.
Gerek başkanın gerek meclisin görev süreleri de kesindir ve değiştirilemez.
Ne başkan meclisi feshedebilir, ne de meclis başkanı devirebilir.
Dolayısıyla, bu sistemde "erken seçim" diye bir kavram da yoktur.
Başkanın icraatını beğenmiyorsan, bir daha ona oy vermezsin. O kadar.
Başkan ve onun bakanları, icraatlarında meclise karşı sorumlu olmayacakları için de, "sistemin tıkanıp erken seçime gidilmesi" gibi bir tasarruf akıllara gelemeyecektir. ("Hükümet kuruldu- kurulamadı" gibi bir sıkıntı da tarihe karışacaktır.)
Örneğin, bir Ecevit -Yılmaz -Bahçeli üçlüsünün memleketi batırıp sonra da erken seçime gitme yoluyla tabanları yağlaması, tarihte hoş olmayan bir anı olarak kalacaktır. Herkes kendi çarmıhını görev süresinin sonuna kadar kendi sırtında taşıyacaktır.
Meclis yalnızca kanun yapacağı için, "kendi kendini feshedip erken seçime gitmeye" kalksa herkes gülecektir. Bu abes olacaktır.
Bu meclisten memnun değilsen seçimde onu değiştirir, başka bir meclis getirirsin, o kadar.
Haaa, şimdi bakalım bu sistem nasıl sulandırılabilir?
"Bazı" atamaları meclis onayına sunarsın, meclis başkanla zıtlaşmaya karar verdiyse atamaları onaylamaz, yürütme erkini kilitler.
Kanunları da başkanın onayına sunarsın, veto eder, o da yasamayı kilitler.
Sonra sıra gelir yeni bir sistem ve yeni bir anayasa arayışına! Eh, şöyle bir otuz yıl sonra falan...
Buyurun muhterem politikacılar... Anahatlar bizden, orasını burasını çekiştirmesi sizden.