Geçen gün kaybettiğimiz değerli müzisyen Kayahan, "deniz gören bir mezarlığa defnedilmesini" istermiş. Vasiyeti gereği de Kanlıca Mezarlığı'na gömülmüş.
Merhum herhalde yattığı yerden kalkıp kalkıp Boğaziçi'ni seyredecek.
Şimdi İstanbul'da olmak vardı anasını satayım, diyecek.
Atatürk'ün de geceleri kalkıp Anıtkabir'in ziyaret defterine yazılanları okuduğu gibi.
"Çiçek gönderilmemesi, arzu edenlerin Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunmaları" cümlesine alışkınız ama böylesi... Bakalım emlakçı ağzıyla "yol yalısı" isteyen ne zaman çıkar?
İnsanlar niçin şurada değil de burada "yatmak" isterler?
Ziyarete geleceklere kolaylık olsun diye mi? Kendini gürültücü kalabalıktan öldükten sonra bile ayırmak için mi?
Öyle ya, bu şehirde nasıl camiler sınıflara göre ayrılıyorsa (Şişli ve Teşvikiye camileri burjuva camileridir, Anadolu yakasında da Erenköy), mezarlıklar da ayrılıyor: Karacaahmet ve Kozlu halkın, Zincirlikuyu burjuvazinin mezarlığıdır. Hele Aşiyan, kalburüstü sanatçılarımızın tekelindedir.
Her önüne gelen orada yatamaz, sağlığında şair olacaksın.
Sonra müteahhit gelir, otoyol ya da alışveriş merkezi ya da site yapmak üzere kazmayı bir vurur, ne vasiyet kalır ne manzara ne tabut ne kemik...
Hesaplayın bakalım, ucundan ucundan yavaş yavaş tırtıklanmış, bir köşesi yola gitmiş Zincirlikuyu'da kaç rahmetliğin ruhu muazzep edilmiştir? Kozlu'yu hiç saymıyorum.
Karacaahmet'in göbeğinden de yol geçirdiler, kaç mezar yokoldu gitti?
Nazım Hikmet'i getirip Anadolu'da bir ağaç dibine gömseniz merhum mu mutlu olacaktır Türk komünistleri mi?
Şarkısı da var İtalyanca: "O partigiano, se io muoio, tu mi devi sepellir, lassu in montagna, sotto l'ombra di un bel fior..." Beni dağlara götürüp güzel bir çiçeğin gölgesine gömün, diyor, gelip geçenler de aman ne güzel çiçek desinler...
Beni nereye gömerseniz gömün, hiç farketmez. Naçiz "dünyevi kalıntılarımın" nerede çürüyecekleri hiç önemli değil. Tasavvufu öğrenin öyle gelin.
Asaf Halet Çelebi'nin o nefis şiirini azıcık değiştirmeme de izin verirseniz:
Bakanlar bana taşımı görürler, ben başka yerdeyim!