Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Sayın Gürsel Tekin, Atatürk ve İnönü'ye laf dokundurmuş. Kendisini şiddetle protesto ediyorum.
Hele hele, "sarayda oturan zat-ı muhterem maşallah her şeyle uğraşıyor" şeklindeki cümlesini hiç beğenmedim. Yakışık almadı.
Tekin, otuzlu yıllarda, Atatürk'ün çevresindeki "mutad zevatın" (başta Kılıç Ali olmak üzere) Çankaya Köşkü'nden "saray" şeklinde sözettiğini bilmiyor olamaz. Politikaya atılmadan önceki asıl mesleği garsonluk olduğuna göre, bütün o dönemin "hatıratını" elbette sular seller gibi okumuştur.
Başka bir yazıda kendisini "saray şoforu Çorumlu Dadal" ile de tanıştırırız inşallah, o yıllarda köşkü halkın nasıl algıladığını da görür.
Ayrıca, Atatürk'ün İstanbul'a geldikçe kaldığı Dolmabahçe Sarayı'na laf dokundurmak da ayıptır.
Seçime girecek milletvekili listelerini tek başına yapan, hükümet üyelerini kendisi saptayan, valileri ve büyükelçileri de kendisi belirleyen Atatürk'e dil uzatıyor...
Hani utanmasa, Atatürk'ün hükümeti ara sıra "sofrada" topladığını bile iddia edecek!
Sayın Tekin, başbakanlıktan meclise asla danışmadan adam kovan (İnönü), başbakanlığa adam getiren (Bayar) Atatürk'ün "her işe karıştığını" mı söylemek istiyor?
"Türkiye'de herşey olur, başkanlık sistemi olmaz" dediğine göre...
Ayrıca, tıpkı Ebedi Şef gibi bütün dış politikayı kendisi yürüten Milli Şef de demek ki Türkiye'de asla olmayacak bir iş peşindeymiş! Hay Allah.