Sosyoloji bilimine göre her "alt-kültür" grubunun bir de "jargonu" vardır, özel konuşma biçimi. Basının da tabii.
"Sayfa yıkmak" bunlardan biridir. Ansızın önemli bir haber gelir, hazırladığın sayfayı çöpe atar, alelacele yepyeni bir sayfa yaparsın.
"Görmek" de böyledir. Görmek, bizim argoda "habere yer vermek" anlamına gelir.
Bir de "evlendirmek" vardır, birbiriyle bağlantılı, birbirine yakın iki haberi birleştirirsin.
Bugün bendeniz de iki haberi evlendireceğim. Bir: Hükümet, ev alana destek veriyor.
Konut kredisi almak için evin fiyatının yüzde 25'ini peşin yatırıyorsun ya bankaya... Devlet de buna yüzde 15 ekleyecek! Bazı durumlarda yüzde 20...
Evinin bir odası senden, iki odası daha sonra ödenmek üzere bankadan, banyosu mutfağı da devletten!
"Bu memlekette sol politikaları da AKP yönetimi uyguluyor" demiştik. "Bizde de günün birinde bir Çipras çıkar, Tayyip Erdoğan'ı alaşağı eder" diye bekleşen ahmaklar duymamışlardı...
Şunu da hatırlatalım, bu sefer belki duyarlar: Hükümet, kız ya da erkek evladına bankada "çeyiz hesabı" açtıran her vatandaşa da yatırdığı paranın yüzde 15'ini hediye ediyor, üstüne koyuyor.
Çipras bekleyen solcular bu parayı istemiyorlar.
"Çok çocuk yapmaya yol açacağı" için reddediyorlar.
Eh, çocuk diye aşeren "sıradan kadın" da onlara oy vermiyor işte.
İkinci haber: İstanbul'a yapılmakta olan yeni ve üçüncü havaalanında "hayvani" bir Duty Free alışveriş merkezi bulunacak.
53 bin metrekare... Evet, şaka değil, 53 bin metrekare!
Bu "sınır dışı AVM", Akmerkez'e de fark atacak, Galleria'ya da. Eh, maalesef Cevahir'den ve İstinye Park'tan küçük, Zorlu Center ile başabaş, kusura bakmayın.
400'den fazla yerli ve yabancı marka burada ürünlerini satışa sunacak. İçinde sinema da var, "spa" da (burjuvalarımız severler.)
Avrupa havaalanlarında Duty Free öldü sayılır. AB içi uçuşlarda zaten yasak, örneğin Paris'ten Viyana'ya ya da Berlin'den Atina'ya gidiyorsan içkini, sigaranı, parfümünü, peynirini vergili alıyorsun, bakkaldan alır gibi.
AB dışına çıkacaksan vergi yok ama çeşit de yok. Terketmek üzere olduğun ülkenin birkaç "göstermelik" ürünü, şarap marap, üç beş çanta, iki fanila.
Gidin de görün AB havaalanlarında Duty Free bölümlerinin ne kadar cılız, ne kadar hazin kaldıklarını. Bazılarına, çeşit açısından bizim mahalle bakkalı bile fark atar.
Üstelik, yeni havaalanımızın Duty Free bölümünde tam 6 bin kişi çalışacak. Allah Allah, bu AKP yönetimi emekçiye de iş mi sağlıyor nedir? Ne gerek var, değil mi efendim, bu kadar alışveriş merkezine?
Benim emekçi halkımın malına davarına ne faydası olacak bu satışların? Seninkini bilmem ama yurt dışında gurbetçilik eden benimkine de, dünya turizmine yeni kazanılmış bütün bir "eski Doğu bloku emekçilerine" de faydası büyük.
Sen otur "Türk Çipras'ını" bekle. Gele gele Çipras değil ancak çipura gelir oltana.