Meğerse büyük üstadın paha biçilmez bazı tabloları Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde sergilenirmiş! Eh, ne de olsa devlet dairesi...
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay rezaleti farketti ve tabloları oradan sürdü çıkardı. Büyük sanatçı Kenan Evren'in iki tablosu...
Bakan, "elli yıl sonra falan belki değeri artar" demiş.
Eh, Evren'e yağ çekmek için bazı "nü" eserlerine milyonlar sayan bazı değerli işadamlarımızın yüreklerine az da olsa su serpilmiştir!
Müzeden çıkarılan tablolarından birinin resmini de yayınladılar.
"Naif ressam" desem, o da değil... Kendisi naif adamdır ama resimleri değil... Hani sözgelimi, emekli olduktan sonra değil de mesai saatleri dışında, pazar günleri resim yapan bir "Gümrükçü Rousseau" gibi kendine özgü bir kişiliği, bir kimliği yok.
Üstad, Picasso'nun eserleri için "o da bir şey mi, onu ben de yaparım" demişti ama, ben resmini gördüğüm bu eserden ("Ula Evleri"), azıcık bir Cezanne tadı aldım...
Akademinin "ustalardan kopya" dersinde yapılmış ve ne yazık ki kırık not alacak kötü bir Cezanne çalışması...