Biz bölündük bölüneceğiz diye ağlaşırken asıl Kürtler bölündüler... Kabaca yarıdan fazlası AKP seçmeni, yarıya yakını da PKK taraftarı. Azı ayrılmak istiyor, çoğu ayrılmak istemiyor.
Gelelim bizim "liberal aydın" arkadaşlara... "İstiyorlarsa bırakalım gitsinler" dediler, "medeni şekilde boşanalım" dediler, ama yeni anayasaya ilişkin somut isteklerini dile getirmediler.
Ben söyleyeyim: Federasyon istiyorlar. Bu federe devlet daha sonra bağımsız devlete dönüşünce rahatlayacaklar.
Anayasada buna yer olmayacağını anladıkları için de huysuzlandılar. Bu huysuzluk onları, yeni bir anayasa manayasa istemeyen, her ne kadar "masadan kalkmayacağım" demiş olsa da masadan kalkmak için uygun bir fırsat ve bahane arayan, tükürdüğünü yalamaya hazır Kılıçdaroğlu'nu desteklemeye kadar götürdü!
Bu kafa karışıklığını, bizim deyimimizle "siyasi şizofreni" krizini bir yana bırakalım. Kendilerine bugün de iki çift laf etmek isterim:
Arkadaşlar... "Federe" yapı kuracak bir anayasa, halk oylamasından geçmez.
Nasıl olsa meclisten geçmeyecek, halk oylamasına gidilip orada kabul edilecek ya, o zaman hiç geçmez.
Hele hele, "Kürtler'e ayrılabilmeleri için referandum hakkı" tanıyacak bir anayasa, hiç mi hiç geçmez. Halk buna yanaşmaz.
O zaman da eski 1982 Anayasası'na mahkûm olursunuz, CHP ve MHP de "tongaya bastı liberaller" diye size güler.
Dimyat'a pirince giderken evinizdeki bulgurdan da olursunuz yani...
Başbakan, sizin gibi oturduğu yerden ahkâm kesen bir liberal aydın değil, bu ülkeyi on yıldır yöneten bir politikacıdır. Şimdi anladınız mı, niçin size "batan" bir politika izliyormuş? Sizden çok daha gerçekçi olduğu için.
Kaldı ki, o muhayyel referandumdan "ayrılalım" kararı çıkacağını nereden biliyorsunuz? Ya "kalalım" çıkar da madara olursanız?
Yaptığınız mastürbasyon aman o düzeyde kalsın, çünkü gittiğiniz yol sizi "vatan hainliğine" vardıracak tuzaklar içeriyor.
Bayramınız da mübarek olsun bakalım, her ne kadar "Allah'a şükür ateistim" diye saçmalasanız da...