Tabii bazı gazeteci arkadaşlar "cemaat-AKP kavgası diye bir palavra uçurarak dindar seçmeniyle AKP'nin arasını açıp azıcık oy kaybettirebilir miyiz" hesabına girdiklerinden, farkına varamadılar...
Yeni anayasa için görüş ve öneri isteniyordu, muhalefet de dut yemiş bülbül gibi susuyordu ya... "Yeni anayasa istemeyiz" diyemedikleri için istermiş gibi yapıp susuyorlardı...
Azınlık cemaatleri kendi görüşlerini açıkladılar.
Yok, PKK'nın meclisteki yandaşları değil. Onlar da "tam bağımsızlık isteriz" diyemedikleri için susuyorlar.
Rum, Ermeni, Musevi ve Süryani cemaatlerinin temsilcileri konuştular.
Ruhban Okulu'nun açılmasını istiyorlar, tarih kitaplarındaki "nefret söyleminden" vazgeçilmesini istiyorlar, Diyanet bütçesinden pay istiyorlar. Haklılar. İmamların maaşları devlet tarafından ödeniyorsa, papazların ve hahamların maaşları da ödenmelidir.
Bir de "üst düzey devlet memuru olabilmek" istiyorlar tabii. Anayasa garantisi istiyorlar.
Bu da en doğal haklarıdır.
Bu memlekette bir Ermeni general görürsek günün birinde, bir Yahudi büyükelçi görürsek, bir Süryani savcı görürsek, Türkiye çağ atladı demektir!
Fakat Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun bütün çağrılarına rağmen "hariciye sınavına" kaç gayrımüslim gencimiz başvurmuştur, bunu da merak ederiz.
Yoksa devlet memurluğunu "prensipte" bir hak olarak istiyorlar da, hiçbirinde memur maaşına talim edecek göz yok mu?
Azınlıklara hakaret etti diye hemen üstüme saldırmayınız, o göz bende hiç olmadı da onun için sordum.
Bağlı olarak yazının ikinci bölümünü de okuyunuz lütfen:

Budalalar saldırıda
Ben Şafak Pavey'e "hem özürlü hem CHP'li" demedim. Bunu bir aşağılama olarak kullanmadım. Pavey'i tenzih ederim.
"Amigo basın Şafak Pavey'i 'hem özürlü hem CHP'li' olduğu için çok seviyor" dedim. Benim bakış açımdan değil, onların bakış açısından. Pavey'i değil, CHP medyasını eleştirdim. "Ben böyle düşünüyorum" demedim, "onlar öyle bakıyorlar" demeye getirdim. İkisi aynı şey mi?
Bıktım ahmaklarla uğraşmaktan yahu... Bazı feministlerin "kapitalizmi soyunarak protesto etmeleriyle" dalga geçerim, "kadınların soyunmalarını isteyen sapık" olurum... "Atatürk niçin hiç yurt dışı gezisine çıkmadı" diye sorarım, Atatürk düşmanı olurum...
Hayatım bunlara laf anlatmakla mı geçecek?
Birisi de "yazı yazmasın" demiş, bir CHP sözcüsü. Daha önce bir sosyalist vatandaş da kovulmamı istemişti (o şimdi mebus.)
Kendilerine teşekkür ederim. İşte ben de tam olarak bu "istemezük" zihniyetinin ve faşist kafa yapısının ne mal olduğunu anlatmaya çalışıyordum...
Beyinlerinin çalışma düzeyi, seçimde alacakları sonucun da teminatıdır!