İşte belli bir şey, faşistlerle sosyaldemokratlar anlaşamıyorlar. Oysa, şiddetli geçimsizlikte en iyi çözüm, sepet koluna, herkes yoluna... "İstifa bombaları" da geliyormuş zaten.
Böylece bazı amigoların, televizyon programlarında, kantocu Şamram'ın zil dövmesi gibi çaresizlikten masa dövmelerine de gerek kalmaz. (İyi ama o zaman da "reyting" nasıl sağlanacak?)
Niçin anlaşamıyorlar? Görünürde her iki taraf da Kemalist!
İşte asıl bu nedenle anlaşamıyorlar.
Çünkü iki taraf da aslında Kemalist değil.
Bir hizip, aslında Kemalist değil, "Enverist"... Dilerseniz "Talatist" de diyebilirsiniz... Ne istediğini domuz gibi biliyor ama dillendiremiyor. Gizli iktidarı elinden kaçırmamak için "ekonomik krize" yani vatan hainliğine bile meyilli. Gizli iktidar açık iktidara dönüşebilse, Talat Paşa'nın Ermeniler'i sürmesi gibi Kürtler'i Suriye'ye sürecek. (Ama bunun için önce Esad rejiminin ayakta kalması gerekecek. CHP yöneticilerinin gidip destek vermeleri de ne yazık ki yeterli değil!)
Öbür hizip, aslında özgürlükçü, hafiften de sosyal içerikli falan. Refah düzeyi katlana katlana ilerleyen Türkiye'de "fakir fukara edebiyatıyla" hiçbir yere varamayacağını görüyor ama elinden de başka türlüsü gelmiyor. Eski alışkanlığıyla "Anti-Amerikanizm" yapacak ama maçası da sıkmıyor. Öte yandan, rakı içip saz çalmayı ve oruç tutmamayı ilericilik sanıyor.
Fakat iki taraf da, dayatılmış düşünce kalıplarını kıramadığı için kendini "Kemalist hissetmek" zorunda kalıyor. Oy yerine de nal topluyor. Faşistler "Kemalist olmamaktan" utanıyorlar, sosyalistler "hem sosyalist hem Kemalist olunamayacağını" bir türlü idrak edemiyorlar.
Bu tiyatroya hiç gerek yok. Ayrılsınlar.
Bir hizip, Dersimliler'i "mağaralarda fare gibi gazlamakla" övünsün. Öbür hizip gazlananlara sahip çıksın.
Çünkü bunlar birarada olamayacaklar, belli bir şey.
Bir partinin adı "En Bir Hakiki Öz Cumhuriyet Halk Partisi", ötekinin adı "Kuaför Vili'den Ayrılan Manikürcü Perihan Partisi" olsun.
Pardon, uygun bir balon bulunur, "Vallahi de Gerçek Halkın Partisi" falan.
Bu arada halk bambaşka bir partiye oylarını yağdırmayı sürdürür ama zarar yok, bunlar kendilerini bir süre de böyle kandırsınlar.
Ayrılsınlar, 2015 seçimlerine girsinler, her biri yüzde 10'u biraz geçsin...
Halkın faşizmi de sosyaldemokrasiyi de istemediğini, "liberal kapitalist kalkınmayı" benimsediğini öğrensinler. Biz de kendimize azıcık daha yazık edelim.
Sonra hiçbir şeyden ders almayıp gene bildiklerini okusunlar.
Başlarına adam arasınlar. Amigolar geriden kahramanlar yaratsınlar.
Zülfü gene kafasını kaldırsın, hiç olmazsa bu sefer bize ekmek çıkar mı?
Deniz Baykal sahne hayatına dönsün, ateşler ve dumanlar içinde Michael Jackson gibi "antre yapsın"... Sonra yeni bir kaseti çıkarılsın, hali kaldıysa...
Uzun zamandır kurultay yapmıyorlar, kurultaysız CHP mi olurmuş, özledik, yeni bir kurultay isteriz... Bazı kilolu gazeteciler kurultayda ayakkabılarını çıkarıp iskemlenin üstüne çıksınlar, yapış yapış çoraplarıyla göbek atsınlar... Plastik iskemle kırılma tehlikesi geçirsin...
Doyamadık, az daha gülelim, bize de yazık!