Kendilerini ele veriyorlar...
En sıkı solcu da geçinseler, bilinçaltlarında yer etmiş "seçkincilik" birdenbire çıkıveriyor piyasaya, dillerini tutamıyorlar, kendilerini belli ediyorlar.
"Sonradan liberal kesilmiş eski solcu" da olsalar, bilinçaltları sımsıkı "Halk Partili"... İliklerine kadar Ankaralı memur çocuğu bunlar. CHP'ye giriyorlar, hüsrana uğrayıp çıkıyorlar ama sonuçta gene CHP üyeleri bunlar, "şeklen" değilse bile "ruhen" öyle... Sorunları da, her ne kadar öyle göstermeye çalışsalar da, sistemle değil, kişilerle.
Parasız büyüyüp parayı sonradan gördükleri için "orta halliliğe" övgüler de düzerler, Yunanistan'a gitmiş de orada görmüş, ne kadar alçakgönüllü bir ülkeymiş, zengin de yokmuş fakir de, herkes orta halliymiş, falan filan.
Bunu da havuzlu villalarının bahçesinde yazarlar ha!
Helal-i hoş olsun, ben kimseyi para kazandığı için suçlamıyorum. Kendilerinin de çok haklı olarak dedikleri gibi, sen de yaz, sen de film çek, sen de beste yap, sen de albüm çıkar, sen de konser ver, sen de kazan...
Ben ikiyüzlülüğü kınıyorum. Solculara değil, kendini solcu diye yutturan hokkabazlara karşıyım.
Gençliklerinde sıkı solcu, yaşlılıklarında liberal geçinenler, durup durup yazıyorlar: "Ayaklar baş, başlar ayak oldu!"
Vah vah, halkın özgür seçimiyle halk adamları iktidara geldiler... Vallahi bunların bıyıkları da var!
Evet, caaanım Dersaadet de Babil Kulesi'ne döndü vallahi...
Hele Ankara gibi seçkin bir başkentte, bozkırın ortasında yarattığımız cennette ne işi var bozkır köylülerinin? Biz Ankara'nın sağına soluna Albert Speer ya da Paul Ludwig Troost tarzı kara suratlı Nazi mimarisi örneklerini, bunlar içine girsinler diye mi kondurduk? Bunlar boyunbağı takmadan Ulus'tan Kızılay'a da geçerler, Beyoğlu'na da çıkarlar şimdi.
Cahil halk işte, kime oy vereceğini bilmiyor... Bilse, CHP iktidara geri dönecek altmış yıl sonra.
İmamdan belediye başkanı, iktisatçıdan başbakan, tornacının oğlundan cumhurbaşkanı mı olurmuş?
Bu adamlar şöyle "kerli ferli" olacaklar, kalıplı kıyafetli, eski ağırceza reisi, emekli paşa, hariciyeci falan... "Umur görmüş" oturaklı adamlar...
Zaten karşıdevrimci Adnan Menderes de alt tarafı bir "çiftçi parçası" değil miydi canım? Celal Bayar alt tarafı bankacı parçası, Muammer Çavuşoğlu mühendis parçası, Samet Ağaoğlu da yazar parçası herhalde!
Demokrasiye geçmekte çok acele ettik, önce halkı eğitecektik, halk harıl harıl beyaz kapaklı Maarif Klasikleri'ni alıp okuyacaktı, sonra da oylarını Ankaralı memur çocuklarına yağdıracaktı...
Bürokrat olmayan adama ben adam mı derim?
Fakat ayaklar baş, başlar ayak oldu işte... Memleket batıyor!
Bunu durup durup söyleyen adam solcu ha, devrim yapacak, devrimini yapınca ayaklar baş, başlar ayak olacak...
Bulunur canım kurtaracak bahtı kara maderini... Şöyle Stockholm görmüş, Paris görmüş bir memur çocuğu çıkmayacak mı ülkeyi kurtaracak?
Gördünüz mü nasıl kendilerini ele veriyorlar?
Ayaklar baş, başlar ayak olmuş...
Belli. Lise ikiden ayrılan haylaz çocuklar da entellektüel olmadılar mı?