Dünya genelinde Birleşmiş Milletler'in tanıdığı 193 ülke var. Bunların 167'si demokrasiyle yönetiliyor. Modern hukuku benimseyen ülkeler yani. Çağ dışı gelenekler, bu ülkelerde yasaklanmış durumda. Ama yeni bir tartışma yaşanıyor: Modern devletlerin sınırları içinde yaşayan yerlilerin, yasalar karşısındaki statüsü ne olacak? Teknoloji çağında olmamıza rağmen, dış dünya ile hiçbir bağlantısı olmayan kabileler bugün de yaşıyor. Araştırmalara göre modern hayat ile bağlantı kurmayan 200'den fazla yerli kabile var. Ortalama 100 kişilik gruplar halinde ormanlık alanlarda yaşıyorlar. Avcılık ve toplayıcılık veya değiş tokuş ile hayatlarını sürdürüyorlar. Devletler bu kabileleri koruma altına almış durumda. Dışarıdan hayatlarına müdahale edilmesi yasak. En son Hindistan sınırları içerisinde bulunan Güney Andaman takımadalarında yaşanan bir olay, yerliler ile modern hukuk ilişkisinin bir kez daha sorgulanmasına neden oldu. Olay, Bengal Körfezi üzerinde bulunun Hindistan-Tayland sınırındaki bir adada yaşandı. Adada, kasım ayında beş aylık bir bebeğin cansız bedeni bulundu. Önce yerel basına, ardından hafta içi New York Times'ın sayfalarına taşındı minik bebeğin hikayesi.
TEN RENGİ AÇIK DİYE
İsimsiz bebeğin annesi, adada yaşayan Jarawa kabilesinden isimsiz bir kadın. Bebeğin, annesinin koynundan alındığı öğrenildi. Minik bedeni kumsalda bulundu. Teninin rengi diğer kabile üyelerinden daha açık olduğu için öldürüldüğü düşünülüyor. Kabile şefleri, babasının dışarıdan biri olduğuna hükmetti. Üstelik annesi bekardı. İnanışa göre Jarawa kadınlarının dışarıdan birinden çocuk dünyaya getirmesi yasak. Bölge polisi, cinayeti Jarawa erkeklerinin işlediğinden emin. Azmettiriciler kabile şefleri. Polis birkaç kabile üyesini sorguladı. İki Jarawa kadını bildiklerini anlattı: "Kabilemizden olan Tatehane isimli bir erkek, annesi uyurken bebeği aldı." Ancak henüz Jarawalardan Tatehane dahil tutuklanan kimse olmadı.
BÜTÜN DÜNYA YOK OLUR
Bebeğin cansız bedenini istedi polisler. Onu da kabul etmedi Jarawa kabilesi. "İçimizden birinin cesedi sınırlarımız dışına çıkarsa bütün Dünya'nın yok olacağı bir deprem olur" dediler. Kadının bebeğin babası ile ilişkisinin detayları bilinmiyor. Ancak gerçekten kabile dışından olan adamın, kadına tecavüz ettiği düşünülüyor. Bu nedenle kabile üyesi olmayan iki kişi tutuklandı. Biri, kadına tecavüz etmekle, diğeri Tatehane'ye içki vermekle suçlanıyor. Ayrıca ikisinin ortak suçu "yasalarla koruma altında olan yerli kabilenin hayatlarına dışarıdan müdahale etmek." South Andaman polis yetkilileri konu hakkında "Kimse yasaların üstünde değil. Yasalar karşısında herkes eşit. Ortada bir cinayet var. Ama Jarawa kabilesinin özel bir statüsü var. Gelenekleri doğrultusunda yaşamlarını devam ettirmelerini sağlamamız gerekiyor" açıklamasını yaptı. Cinayetin soruşturulması sürüyor. Bir grup bebeğin öldürülmesiyle ilgili olarak Jarawa üyelerinin sorgulanmasını hatta cezalandırılması gerektiğini savunuyor. 5 aylık bir bebeğin öldürülmesinin geleneklerle örtbas edilemeyeceğini söylüyorlar. Diğer bir kesim tam tersini iddia ediyor. Jarawa içinden herhangi bir kişiye modern bir vatandaş muamelesi yapılmasının kabilenin sonu olacağı tezini destekliyorlar. Gelenekleri, inanışları, yaşam felsefelerinin ellerinden alınmasının yerlilerin sonu olacağını düşünüyorlar. Modern hukuka göre "suç ve cezalandırılması gereken bir konu" olarak kabul edilen olayın yerlilere göre "gelenek ve mecburiyet" olduğuna dikkat çekiyorlar. Ayrıca Jarawa üyelerinin Hindistan hükümetine vatandaş olarak hiçbir şekilde bağlı olmadığının altını çiziyorlar. Yerlilerin tutuklanmamasını savunanlar, dışarıdan birinin kabileye müdahale etmemesi halinde beş aylık bir bebeğin hiçbir şekilde öldürülmesine gerek kalmayacağını dile getiriyor.
60 BİN YILDIR AYNILAR
Aslında bölge polisi olay hakkında henüz son sözünü söylemedi. Jarawa kabilesinden birinin tarih boyunca ilk kez tutuklanıp tutuklanmayacağı önümüzdeki günlerde belli olacak. Bilim dünyası Jarawaların Afrika dışına göç etmeyi başaran ilk yerlilerden olduğunu düşünüyor. 60 bin yıldır vahşi hayattaki yaşam tarzlarını hiç değiştirmediler. İlk olarak 1998 yılında varlıklarından haberdar olundu. O dönemlerde dışarıdan kendilerine yaklaşmak isteyenlere oklarıyla saldırıyorlardı. Zamanla modern insan ile aralarında az da olsa bir iletişim ağı oluştu. 2005 yılından itibaren akıbetleri hakkında karara varıldı. Buna göre yaşamlarına hiçbir şekilde müdahale edilmemesine hükmedildi. Hiçbir teknolojik alet kullanmayan Jarawaların sayısının 250 ile 400 kişi arasında değiştiği biliniyor. Jarawa'nın sözlük anlamı "dünya halkları". Aslında Jarawa kabilesinin yerli hayatını tehdit eden tek olay beş aylık bebeğin öldürülmesi değil. Dünyadan en fazla izole halde yaşayan yerlilerin başında gelen Jarawaların hayatı kaçak avcılar ve turizm nedeniyle de tehlike altında.
YERLİLER HAKKINDA MERAK EDİLENLER
-Araştırmacılara göre hiç bilinmeyen yerli kabilesi bulunmuyor.
-Yerlilerin yüzde 90'ı Amazon'da yaşıyor.
-Dış dünya ile bağlantıları olmayan kabile sayılmaları için, modern topluluk ile barışçıl bir ilişki kurmamaları gerekiyor. Ama yerliler kendileri gibi olan kabilelerle barışçıl ilişki kurabiliyor. Değiş tokuş yapıyorlar. Veya savaşıyorlar.
-Kendi yaptıkları aletleri kullanıyorlar. Büyük bir kısmı çiğ et yiyor.
-İlkel şartlarda yaşamalarına rağmen Taş Devri insanları olarak kabul edilmiyorlar.
-Karşılaştıkları tehditler: Kaçak avcılar, yasa dışı ağaç kesimi, yasa dışı madencilik, turizm, baraj-yol yapımı, uyuşturucu kaçakçıları.
-Bazıları, yerlilerin uydurma hikayeler olduğunu savunuyor. Ama bilimsel çalışmalar varlıklarını doğruluyor.