Türkiye'nin 11 Eylül'ü olarak görülen Ankara bombalamalarının Türkiye'ye IŞİD/DAEŞ tarafından gönderilmiş "benle uğraşma, yoksa canını çok kötü yakarım" tehditi olduğunu söylemek için artık ek bir kanıta gerek yok. Bombacıların IŞİD bağlantısı kanıtlandığı gibi, Diyarbakır bombalamalarından bu yana devam eden HDP ya da HDP'yi destekleyen grupların mitinglerine saldırı özellikleri tekrar ediyor.

Peki IŞİD neden Ankara saldırılarını şimdi gerçekleştirdi?

Elbette bunda Türkiye'nin Ocak 2015'ten beri IŞİD'le mücadele attığı adımlar, sınırda aldığı tedbirlerin artırılması, petrol kaçakçılığının önlenmesi için yapılan operasyonlar ve IŞİD'in Türkiye'deki liderlerine yönelik tutuklamalar önemli bir etken oldu. Diyarbakır ve Suruç bombalamalarının ardından Türkiye bir açıdan İncirlik üssünü koalisyon güçlerine açmak ve IŞİD'le mücadeleye etkin bir şekilde katılmaya örgüt tarafından itildi.

İncirlik ve Diyarbakır üslerinin açılması şüphe yok ki IŞİD'e büyük zarar verdi. Özellikle Türkiye'nin PYD'yi vurmaması ve Obama'nın Rakka'ya 20 bin Kürt ve 5 bin Arap savaşçı planına zımni destek vermesi, muhtemelen IŞİD liderliğinde büyük bir rahatsızlık yarattı.

İşte Ankara saldırıları da, DAEŞ/IŞİD konusundaki çalışmaları ile tanınan Suriyeli Hassan Hassan'a göre Türkiye'ye "üzerime daha fazla gelme, sana daha da fazla zarar verebilirim" mesajını taşıyor. Yani "Seni kendi başkentinde vurabilirim." diyor örgüt.

PYD müttefiki Araplara lojistik destek

Kimileri bilmiyor ama DAEŞ/IŞİD karşıtı koalisyonun lideri General John Allen ile geçen hafta görüşen bir kaynak Türkiye'nin bu Rakka operasyonu için Allen ile bir uzlaşmaya vardığını iddia etti. Buna göre, ABD Kürtlerin Cerablus'u geçmemesi için Türkiye'ye teminat verirken, Türkiye de PYD'nin çekip çevirdiği Suriye Arap Koalisyonu olarak bilinen Arap güçlerin Türkiye üzerinden lojistik destek almasına izin verecek. Ve nihayet bu ordu da Rakka'yı baskılayacak. Bu açıdan plan Rus müdahalesine rağmen sorunsuz ilerliyor görünüyor.

Tüm bunların ardından Beyaz Saray'ın geçen hafta yaptığı bir açıklama Türkiye'nin IŞİD'i vurmaya devam ettiğinin önemli bir göstergesi oldu. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Josh Earnest, Türkiye'nin Suriye'deki kapasitesini artırarak ilk kez mobil yani hareket halindeki bir hedefi vurduğunu söyledi.

Pentagon: Türkiye hava saldırılarına 28 Ağustos'tan beri katılıyor

Maalesef kimi yayın organları bunu Türkiye'nin 13 Ekim'e kadar hiçbir IŞİD hedefini vuramadığı iddiasıyla yayınladı.

Kaynaklar bunun kesinlikle doğru olmadığını söylüyor. Beyaz Saray bu konu ile ilgili konuşmuyor. ABD'deki diğer kaynaklar, Earnest'in sadece Türkiye'nin pozitif katkısını övmek için bu cümleyi söylediğini ve Türkiye'nin daha önce IŞİD hedefi vurmadığına dair bir şey kastetmediğini belirtiyorlar. Türk kaynaklar, Earnest'in mobil bir hedefi vurmanın hem istihbari hem de teknik açıdan daha zor olduğunu vurguladığını ve bunun Türkiye'nin Suriye'deki operasyonlarını artırdığının bir kanıtı olduğunu ifade ediyorlar.

Üst düzey bir Türk yetkili, "Türkiye IŞİD'i vuramadı, vurmadı" iddialarını "kepazelik" olarak değerlendirirken Türkiye'nin daha önce yaptığı bombalamaları işaret ediyor.

Eylül ayında gördüğüm bombalardıman tablosuna göre Türkiye 28 Ağustos- 3 Eylül tarihleri arasında 3 ayrı hava harekatına katılarak aralarında Rakka'nın da olduğu bölgelerde 12 IŞİD hedefini vurdu.

Yani Türkiye IŞİD'i vurdu.

Zaten vurduğu ve vuruyor olduğu için Ankara bombalamaları geldi.

Nitekim ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Elissa Smith bana elektronik posta aracılığıyla yaptığı açıklamada şöyle söyledi:

"Beyaz Saray sözcüsünün yorumları üzerine yorum yapacak konumda değilim. Fakat şunu onaylayabilirim: Türkiye 28 Ağustos 2015'ten itibaren koalisyonun parçası olarak hava saldırılarına başladı. 29 Ağustos'tan itibarn de koalisyonun hava saldırıları bültenlerinde Türkiye hava saldırılarına katılan ülkeler listesine dahil edildi."

İşte Ankara bombalamaları da bu arka planın ürünü olarak ortaya çıktı.

ragip.soylu@sabah.com.tr

@ragipsoylu