Geçen hafta 17 Aralık sürecinde cemaatin yargı ve medya eli ile gerçekleştirmek istediği bir komplo daha iflas etti. ABD Hazine Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen ve gittiği tüm mahkemelerde suçsuzluğunu kanıtlayan Suudi iş adamı Yasin El Kadı'yı uluslararası teröristler listesinden çıkardı. Hazine Bakanlığı sözcüsü tarafından yapılan açıklamada El Kadı'nın Aralık 2012'de söz konusu listeden çıkarılması için başvuru yapıldığı ve bakanlığın değerlendirmesinin ardından bu listede kalmasına gerek olmadığı belirtildi.
El Kadı, Avrupa'da ve BM nezdinde açtığı davalar sonucunda 2007 yılında İsviçre, 2008 ve 2010 yıllarında AB ve İngiltere "terör" listesinden çıkarılmıştı. 13 Eylül 2010'da El Kadı aleyhine 11 Eylül saldırılarıyla olan ilişkisi nedeniyle açılan bir dava da düştü. 5 Ekim 2012'de de BM Güvenlik Konseyi'nin yaptırımları takip eden komitesi El Kadı'nın dilekçesi ile onu yaptırım listesinden de çıkardı.
ABD'nin aldığı bu son karar ile birlikte 17 Aralık girişiminin "Erdoğan ve AK Parti uluslararası terörizmi ve El Kaide'yi finanse ediyor" tezi çökmüş oldu. Özellikle cemaatin pravdası olan Today's Zaman'da sadece Yasin el Kadı ismini arattığınızda 80'nin üzerinde iftiradan oluşan haber olduğunu görüyorsunuz. Haberlerin bazılarının başlıkları ise şöyle: "El Kaide Türkiye'nin Mısır politikasını manipüle ediyor", "El Kadı'nın öne sürülen bağları ulusal güvenlik endişesi", "El Kadı'yı korumak Türkiye'ye büyük maliyetlere neden olabilir", "Türkiye terörizme destek mi veriyor?", "Türkiye yasadışı faaliyetlerin üssü haline mi geldi?", "Yasin El Kadı ve Erdoğan ailesi.", "Batı Erdoğan'a güvenebilir mi?"
Görüldüğü gibi tüm bu makaleler Erdoğan'ı El Kadı üzerinden El Kaide ile bağlantılı, uluslararası terörizme hizmet eden bir kişi gibi sunmak amacıyla dizayn edilmişti. Zaten soruşturma dosyasına giren hikayelerde de MİT Müsteşarı Fidan ya da Bilal Erdoğan'ın, Yasin El Kadı ile buluşması "teröristlerle görüşüyorlar" bakış açısıyla hazırlanmıştı. Yani kurgu, Türkiye devlet olarak terörü destekliyor üzerine inşa edilmişti.
Bu makaleleri kaleme alan bir kişi ise Abdullah Bozkurt. Sosyal medyada aslı astarı olmayan şeyleri İngilizceye çevirerek kamuoyu yaratmaya çalışmasıyla bilinen bu zatın Yasin el Kadı üzerinden Türk-ABD ilişkilerini bozma gayreti içerisinde olduğu kendisini takip eden herkes tarafından görülmüştür. Mesela yazdığı köşe yazılarının bazıları şöyle: "El Kadı, ABD-Türkiye ilişkilerinde sorun yaratıyor", "Erdoğan ABD'nin öfkesini çekme riskiyle karşı karşıya", "ABD Türkiye'yi ihlaller ile ilgili hesap vermeye çağırıyor."
Tüm bu yazıların ortak noktası Erdoğan'ın terörizmi finanse ettiği ve bu yüzden ABD ile ilişkilerin bozulması gerektiği üzerine.
Gerçek her zamanki gibi er ya da geç ortaya çıktı. 1,5 yıl üzerine çalıştıkları iftira kampanyası tek bir günde yerle yeksan oldu.
Ben olsam gece uyuyamam.