"Duvarların kurşunlarla delik deşik olduğunu ve çiçeklerin onların üzerinde büyüdüğünü sana nasıl söyleyeceğim?
Savaş hiçbir zaman bitmez, sadece başka yerlere gider. Fakat biz buradayız ve geldiğinde de burada olacağız.
Moloz, toz ve her şey yeniden. Bundan başka, başka hiçbir şey yok. "
Abdul-Rahman Kassig, IŞİD tarafından bugün katledilen ve esirliği sırasında Müslüman olan diğer ismiyle Peter, Mayıs 2012'de arkadaşına gönderdiği postada böyle diyordu.
2007'de bir yıllığına Irak'ta ABD askeri olarak görev yapan Kassig, tıbbi gerekçeler gösterilerek hiçbir çatışmaya katılmadan ülkesine geri gönderilmiş. Daha sonra hızlı bir evlilik ve ardından yıkıcı bir boşanma... Büyük bir psikolojik buhran... Ve "neden yaşıyorum" sorusunun yanıtını arayan genç bir adam...
"Hayatımı değiştirecek bir şeye ihtiyacım vardı" diyor ve her şeyini bir bavula tıkıştırıp henüz 24 yaşındayken Beyrut'un yolunu tutuyor.
"Hayatımda bir amaç olsun istedim. Hiçbir şey bilmediğimi anlayacak kadar öğrendim. Bence bir seçimim yoktu. Burada olmalıydım. Sanırım ben ümitsiz bir romantiğim, bir idealistim, umutsuz davalara inanıyorum."
Önce Filistinlilere yardım ediyor, kamplardaki sorunları çözmek için adeta kendini paralıyor. Sonra Suriye'den gelen insanların halini görüyor.
Gördükleri, Suriyeli mülteciler hayatını değiştiriyor Kassig'in.
"Bu topraklarda kendi çağrımı buldum. Açgözlü bir hayat yaşadım ve koşabildiğim kadar koştum. Şu an bildiğim ise bir şeyler yapabilecek, bir şeyleri değiştirebilecek bir şansım olduğu." diyor, 2012'de yazdığı başka bir mektupta.
Kassig'in hayatımın anlamı dediği şey elbette Suriyeli mültecilere, Suriye'de evlerinden olmuş milyonlarca insana yardım etmek. Bu yüzden Özel Acil Yardım ve Destek (SERA) adlı bir dernek kuruyor ve 2013 yazında tüm faaliyetlerini Gaziantep'e taşıyor. Sivillere ilk yardım ve travma hizmeti sağlayan dernek binlerce kişiye ulaşıyor.
2012'de CNN'e verdiği röportajda, "Ben bir doktor değilim, hemşire de değilim. Fakat ben bandajları temizleyebiliyorum, hastaların temizlenmesine yardım edebiliyorum, insanların yaşam kalitesini biraz artırabiliyorum. Bu benim için anlamı, amacı olan bir şey" diyor.
Kassig'in hikayesi 1 Ekim 2013'te değişiyor, Suriye'nin doğusuna yani Deyrezzur'a giderken kaçırılıyor.
2013'ün Ekim ila Aralık ayları arasında birlikte kaldığı sıkı Müslüman hücre arkadaşı sayesinde Müslüman oluyor. Günde beş defa ibadet ediyor ve ismini Abdul-Rahman olarak değiştiriyor. Onunla kalan ve daha sonra serbest bırakılan Fransız rehin Nicholan Henin, "dinini çok ciddiye alıyordu, adanmış bir Müslümandı" diyor. Öyle ki yaşadığı tüm sıkıntıları ibadet ederek atlattığını söylüyor Kassig.
Son mektuplarından biri ise ailesine yazılmış ve 2014'ün ilk aylarına ait...
"Bizi terk ettiğinizi ya da umursamadığınızı söylüyorlar. Elbette biliyoruz ki elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz. Merak etme baba. Eğer düşersem doğru olduğum şey dışında başka bir şey düşünmeyeceğim. O da sen ve annemin beni ay ve yıldızlar kadar sevdiğidir.
Açıkça ölmekden çok korkuyorum fakat en zor kısmı bilmemek, merak etmek, umut etmek, umut edip edemeyeceğini bile merak etmek. Tüm olan şeyler ve sizin orada yaşadıklarınız dolayısıyla çok üzgünüm. Fakat eğer ölürsem, en azından benim acıları dindirmeye ve ihtiyacı olanlara yardım etmeye çalıştığımı bilerek rahatlayabilirsiniz..."
IŞİD denen örgüt işte bu adamı öldürdü. Başka bir şey eklemeye gerek var mı?
ragip.soylu@sabah.com.tr
@ragipsoylu